Habibe Tilki UZEL
TORPİLİN HORON TEPTİĞİ BİR BÜYÜKŞEHİR
TORPİLİN HORON TEPTİĞİ BİR BÜYÜKŞEHİR
Gün geçiyor ancak Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi tuhaf kadrosunu hala oturtabilmiş değil. Sürekli hatırlatıyorum ve yine tekrarlıyorum ki siz kadroyu sağlam bir şekilde kurana kadar yeni seçim zamanı gelecek. Geriye dönüp bir bakacaksınız ki ne yapmışız diye. Meğerse sadece kadro kurmaya çalışmış olacaksınız. Hem de hiç adil olmayarak!
Hepimizin çok iyi bildiği üzere Başkan Kadir Albayrak, başa geldiği tarihten bu yana yerel gazeteciler olarak bizleri sürekli hafife alarak tabiri caizse “size ihtiyacım yok, siz kimsiniz” e getirdi lafı adeta. Derken nasıl olduysa birden dank etti ki sizinle aramı toparlayacağım gibi geri vites yapmaya başladı. Buradan Albayrak’a seslenmek istiyorum ki gazetecilik yapmak hem de yerel gazetecilik yapmak görüldüğünden ve sanıldığından çok çok daha zor bir meslektir. Zira hem genel şartlar hem bakış açısı bizleri her defasında zorlar; üstelik mesleğimizi icra ettiğimiz kenti yöneten büyükşehir belediye başkanı bize siz olmasanız ben daha mutluyum mesajını veriyorsa işimiz iki kat daha zorlaşıyor demektir bu.
Bu kentte gazetecilik mesleğini yapan pek çok arkadaşımız var ancak nedense çoğu gönül rahatlığıyla büyükşehir binasına girip bir çay içemiyor. O çoğunluktan biri de benim ve bunu açık yüreklilikle dile getiriyorum. Neden? Çünkü gazetecilere birer ayaklı sorun makinesi gibi baktığınız sürece bu böyle olmaya devam edecektir.
Ancak şunu da unutmayın sayın Albayrak biz olduğumuz sürece ve biz haberlerinizi yaptığımız sürece halk sizi takip edebilme şansına sahip demektir. Lider M. K. Atatürk ne de güzel söylemiş, “Basın, milletin müşterek sesidir. Bir milleti aydınlatma ve irşatta, bir millete muhtaç olduğu fikrî gıdayı vermekte, hulasa bir milletin hedefi saadet olan müşterek bir istikamette yürümesini teminde, basın başlı başına bir kuvvet, bir mektep, bir rehberdir.”
Öğreniyoruz ki Kadir Albayrak 2 – 3 gazeteci yakınını uysa da uymasa da büyükşehir belediyesine işe almış. Aramı düzelteceğim demişti ya herhalde düşündü ki ‘birkaç gazeteci yakınını işe alayım bakın bu acemi kadrolaşmaya sizin akrabalarınızdan da birilerini alarak kıyak geçtim ona göre yazın çizin’ alt mesajını veriyor galiba. Artık kıyak geçtikleriniz hakkınızda kıyak geçer bu da kendi kalemlerine ihanet etmek olur.
Kadir Albayrak 30 Temmuz 2014’de bir söz söylemişti: “100 gün emekleme, yılbaşına kadar yürüme, yılbaşından sonra koşma dönemimiz.” Torpille, kıyak geçilerek alınan elemanlarla, onun gelini, bunun damadını, başkasının kızını, oğlunu işe almakla, oturduğu koltuğu fikren zihnen dolduramayan daire başkanlarıyla değil koşma, yürüme, emekleme ilk adımlarınızı dahi yere sağlam basamazsınız Kadir Albayrak. Nitekim köyden beter olan, mayın tarlasına dönüşmüş Tekirdağ’da yürüyecek doğru düzgün yer de yok.
Yayınlanma Tarihi : 2016-04-07 18:41:38
Okunma Sayısı : 1077
Okunma Sayısı : 1077