Habibe Tilki UZEL
GÜNAH KEÇİSİ YEREL BASIN
Yerel basını günah keçisi seçen Albayrak!
Gün geçmiyor ki Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’nin bir fiyaskoya imza atmadığı günler uzun sürsün. Hemen hemen her yerde başkan Albayrak 8 Nisan 2016 tarihinin altını çizerek “çok güzel bir davet ile hem büyükşehir olmamızın 2. yılını kutlayacağız hem de bu iki yıl içinde neler yaptık ve kalan sürede neler yapacağız bunları konuşacağız” dedi durdu. E bizlerde yerel basın mensupları olarak dediği tarihi bekledik. Gün geldi yer Çorlu, Silver Side Oteli. Ancak güzel bir davet şöyle dursun her şey tam fiyasko idi. Sorular karşısında ne yapacağını bilemeyen Kadir Albayrak çareyi masayı terk etmekle, soruları cevapsız bırakmakta buldu.
Uzaktan bakınca davulun sesi hoş gelir diye bir söz vardır, hepimiz biliriz. Bir kente Büyükşehir Belediye Başkanı olmakta uzaktan bakınca ne kadar güzel şey değil mi? Her yerde önde yürürsünüz, etrafınızda siyaha beyaz deseniz bile haklısınız başkanım diyen insanlar olur, insanoğlunun ruhu zaaflarla doludur hal böyle olunca Allah muhafaza bir bakarsınız ego da gelir yerleşiverir ruhunuza ve tahammülünüz kalmaz hiçbir eleştiriye. E dedik ya uzaktan davulun sesi hoş gelir diye belediye başkanlığı uzaktan pek bir havalı, pek bir saygın iş ama yaklaştıkça, içine girildikçe görülüyor ki aynı anda çok şeyi yapabilmeyi, duyguları kenara bırakmayı, eleştirileri göğüste yumuşatıp göndermeyi bilmek gerekiyor ve bunun gibi pek çok profesyonel hareketi yapabilme gücü olması gerekiyor.
Ne yazık ki kentimizin Büyükşehir belediye başkanı Kadir Albayrak bu konularda çok başarılı değil. Belediyenin 2. yaşını kutlamak, yapılanları ve yapılacakları anlatmak şöyle dursun gelen sorular karşısında eli ayağına dolaştı. Aslında bu sadece başkanın eksikliği değil belediye yönetmek, kentin başkanı olmak tek kişilik bir olay değildir bir ekip işidir. Ekibin hatır gönül işleri ile yanına seçilen adamlar ise sonuç bu olur işte.
Biz bu toplantıda anladık ki başkan Albayrak yerel basını sevmiyor, bunu bu toplantıda bariz şekilde belli etti. Hatta o kadar ki kendini hala fabrika müdürü bizi de fabrikadaki işçiler sanıyor olmalı ki “yerel basın 2016’dan itibaren biraz çalışmaya başladı, onun öncesinde çalışmıyor, yetersizdi.” dedi. Sayın Albayrak ne siz bizim müdürümüzsünüz ne de biz sizin işçileriniz. Bizim çalışmada yeterli olup olmadığımız kararını verecek merci de ne şahsınızdır ne de belediye kurumudur. Ne kadar acı ki bir kentin belediye başkanı her şeyde günah keçisi olarak yerel basını seçiyor.
Yine öğreniyoruz ki Albayrak Milliyet Gazetesi’nin Trakya ekine 3 sayfa yazı için 21 bin ödüyor. Bu doğru mu diye sorulduğunda evet doğru tüm Türkiye’de okundu diyor. Ancak nedense yalan söylüyor. Trakya eki ne zamandan beri ülkenin Güneyine, Doğusuna, İç Anadolu’suna, Karadeniz’ine gider oldu? Yerel basına gelince bizleri abone etmemekle cezalandıran bir büyükşehir belediye başkanı iş İstanbul gazetesine gelince kesenin ağzını açıyor. Madem öyle bizim çalışmalarımızı beğenmiyorsunuz, madem bizim sorularımızı cevaplamayı ret edip masayı terk ediyorsunuz keşke bu organizasyona da Milliyet çalışanlarını davet etseydiniz. Büyük bir uyum içinde toplantıyı tamamlardınız…
Yayınlanma Tarihi : 2016-04-13 11:27:11
Okunma Sayısı : 912
Okunma Sayısı : 912