Habibe Tilki UZEL
Bu 2020 model Ramazan Bayramı

Dünya epey farklı bir hal aldı. Evren ciddi manada ‘dur’ diyerek mesajlarını bize sıraladı tabii bu mesajları okuma yetisi olanlar mana çıkarabiliyor orası ayrı. Ülkemiz de bu durumdan elbette nasibini aldı ancak gerçekten virüslü bu süreci olabildiğince iyi atlatmaya gayret ettik ve ediyoruz.

Yaklaşık iki ay önce ilk vaka ülkemizde belirlendi. Çoğu kişi Ramazan Bayramı’na kadar bitmiş olur, bayramı yine birlikte yaşarız dediyse de olmadı. Ramazan Bayramı geldi ancak virüs her ne kadar bir hayli azalmış olsa da ülkemizi terk etmedi. Uzun bir süredir gösterdiğimiz gayret boşa gitmesin diye yetkililer durumu boşlamamak adına çareyi 4 günlük bayram tatilinde tüm ülkede evden çıkma yasağını getirmiş oldular. Elbette bu yasak hepimizin içini burksa da bence son derece ve olması gereken bir karar niteliğinde.

Bizlere bayram denince alışmışız öyle büyümüşüz ki illa sevdiklerimizin kapısını çalacağız, kucaklaşacağız, öpeceğiz büyüklerimizin ellerinden, küçüklerimizin gözlerinden. Hoş sohbetimize lezzetli tatlılar eşlik edecek. Çocuklarımız neşeyle şekere, harçlığa doyacak. Dedim ya biz bu kültürle büyümüş bir toplumuz. Şimdi bize zor gelmesin de kime zor gelsin?

Fakat bu bayram çok başka bir bayram. Yıllar sonra şimdiki küçüklerimize hikaye tadında anlatacağımız türden bir bayram bu. İlk kez böyle bir bayram yaşayacak, bırakın sevdiklerimizin evine gitmeyi ayağımızı kapının önüne çıkartamayacağız. Ama olsun. Biz gönül bağı kuvvetli insanlarız. Sevdiklerimizi bin yıl görmesek unutmaz, kalbimizde yaşatmasını biliriz. Malum teknoloji desteğini de yanımıza alarak sevdiğimiz kim varsa görüntülü konuşacak, eğer hatırlamak ve bunu ifade etmekse bu kez bu şekilde yapacağız.

Dediğim gibi illaki bayramın tadını buruk yaşayacağız ancak hastalıkla mücadelede kat edilen yolda verilen çabayı heba etmemek için bu bayramımızı gözden çıkaracağız. Şayet ki 81 ilin tamamında sokağa çıkma yasağı olmasaydı ve yetkililer sadece lütfen dikkatli davranın tarzında uyarılarda bulunsalardı bizim insanımız illaki birkaç kapıyı çalarak bayramlaşmayı elden bırakmazdı. Hep belirttiğimiz gibi virüs kendi kendine gezen bir şey değil. Onu gezdiren biziz, insanlar. Bizler teması iyice keseceğiz ki onunda güçlenecek tarafı kalmasın. Bayram ziyaretleri yapılacak olsaydı şayet virüsün güçlenmesi ve yoluna devam etmesi için yeterli ortam sağlanmış olacaktı. Eminim bayramdan sonra virüste büyük bir düşüş sergilenmiş olacak. Aldığımız ciddi önlemler ile virüsü önemli ölçüde zayıflatmış gözüküyoruz. Toplum olarak biraz daha dişimizi sıkalım lütfen. Kurtulalım şu illetten. Ramazan Bayramı’nı kaçırmış olsak bile önümüzde daha çok bayram var ve en büyük dileğimiz sağlıkla, birlikle nice bayramları yaşayabilmek. Unutmayalım sevdiklerimizin sağlıklı ve mutlu bir şekilde seslerini alabilmek de ayrı bir bayram tadıdır. Evlerimizde, sağlığımız bedenimizde, huzurumuz hanemizde olacak şekilde 2020 model bayramımız kutlu olsun. İyi bayramlar…

Yayınlanma Tarihi : 2020-5-22 21:55:15
Okunma Sayısı : 2399