Habibe Tilki UZEL
ZAMLAR YÜZÜNDEN İFTAR SOFRALARI BİTİYOR!
ZAMLAR YÜZÜNDEN İFTAR SOFRALARI BİTİYOR!
Malumunuz içinde bulunduğumuz günler Ramazan günleri. Şöyle çocukluk günlerimde yaşadığımız oruç ayını hatırladığım zaman o günlere dair ister istemez bir özlem oluşuyor. Çocuk olmanın verdiği enerji ile ailemizin sahura kalkmasını tatlı bir telaşla beklerdik. Her ne kadar ailemiz küçüksün, uyumalısın dese de “uyandım artık” diyerek gece yarısındaki o sahur safrasında yerimizi alırdık. Gündüz belli bir saate kadar bir şey yemeyerek yarı zamanlı orucumuzu tutardık. Hatta babamız oruç tutma hevesimizi bahane ederek her ne kadar asıl amacı bizi mutlu etmek istemesinden dolayı akşama mutlaka hediye alırdı. İftar sofralarının o huzur veren tadı hala aklımdadır. Saat yaklaştıkça annemizin daha bir hevesle sofrayı hazırlayışı, sevdiklerimiz ile aynı softada buluşabilme keyfinin ne kadar kıymetli olduğunu o zamanlarda öğrendik belki de. 30 günün tamamında değil belki ama sırayla eş dost ve komşu sofralarında iftar beraberliği yaşanırdı. İftar sofrasında sevdiklerimiz için yer açmanın manevi huzuru kaçınılmazdı.
Gelelim hali hazırda yaşadığımız oruç günlerine. O çocukluğumuzda yaşadığımız anların çoğu o günlerde kaldı. Market fiyatlarına gelen o inanılmaz fazla zamlar herkesin belini büktü. Eskiden iftar sofraları, sahurları için bol ve zengin market alış verişi yapılırdı. Evimizde iftar yemeği vereceğimiz zaman her şeyden fazla ve iyisini alarak sevdiklerimizi ağırlardık. Şimdi öyle mi? Herkes kendi hanesindeki bireylerin karnını nasıl doyuracağını düşünüyor. İftar veya sahur zamanı geldi diyerek özel alışverişler yapılmıyor. Domates, patates, soğan dahi öyle kilolarca değil sayıyla alınıyor artık. Haliyle geniş ve zengin iftar sofraları kurmak gerçek bir bütçeyi beraberinde getiriyor. Sofrada et veya tavuk ürünü de olsun derseniz keseyi daha da açmak gerekiyor elbette. Bu yüzden o alışa geldiğimiz sevdiklerimizi topladığımız iftar sofraları da market zamları ile birlikte mazi olma yolunu tuttu.
Bu söylediklerim öyle havada asılı kalan düşünceler değil. Yapılan araştırmalara göre bireylerin yüzde 48’i bu Ramazan Ayı’nda eve misafir davet etmek istemediklerini bunu da fiyat artışlarına bağladıklarını ifade ettiler. 10 kişiden 6’sı “Eve misafir çağrıldığında özenli ve çeşitli iftar sofrası kurmak gerekir. Bu da ekonomik anlamda zor. Bu yüzden ne iftar için ne sahur için özel alış veriş yapabilecek durumda değiliz.” dediler.
Marketlerde yapılan araştırmalara göre ise oruç ayına özel çeşitlilikte alış veriş yapılmadığı gözlemlendi. Yapılan alış verişler genelde temel ihtiyaçlardan oluştu.
Çok üzülerek söyleyebilirim ki giderek yalnızlaşan, kendi çekirdek ailemize döndüğümüz bir yaşam biçimine hızla sahip olma yolundayız. Ne iftar davetleri ne güzel Ramazan anıları artık hayatımızda olmayacak gibi görünüyor. Özellikle de şuan küçük olan çocuklarımız bu değerlerimizi hiç tatmadan büyüyecekler. Büyük ihtimale bundan böyle Ramazan, toplumun büyük bir kısmında çekirdek aile içinde sade sofralar ile yaşanacak.
Ramazan iftarları artık bitiyor…
Okunma Sayısı : 819
Habibe Tilki UZEL Diğer Yazıları
- GENÇLER, CÜNEYT BAŞKANI UNUTMAYACAK!
- HER KADIN BUNA SAHİP OLMALI
- BUGÜN SU GÜNÜ!
- Marteniçkalarınız hazır mı?
- CÜNEYT BAŞKAN İLE KÜLTÜREL ETKİNLİKLER SÜLEYMANPAŞA’DA
- Süleymanpaşa Çarşı PTT’de vatandaşa saygı sıfır!
- TEKİRDAĞ’DA ERZURUM CAG KEBABI, BABADOSTU’NDA YENİR!
- CÜNEYT YÜKSEL’E YAPILAN HAKSIZLIKTIR!
- “BİZ BÜYÜMEYİ HAK ETTİK”
- CÜNEYT YÜKSEL, GAZETECİLER GÜNÜNÜ YOK SAYMADI