Habibe Tilki UZEL
YEREL BASIN ÜZERİNDEN ELLERİNİZİ ÇEKİN!


YEREL BASIN ÜZERİNDEN ELLERİNİZİ ÇEKİN!



Bilindiği üzere 10 Ocak Dünya Çalışan Gazeteciler Günü idi. Ülkemiz ne yazık ki tutuklu gazeteciler ülkesine dönmüş olsa da gazetecilik mesleğini ilkeli bir şekilde icra eden tüm meslektaşlarımız gerekli saygıyı görmeyi hak ediyorlar. Zira basın mensupları çok önemli görevleri yürütüyorlar. Kamuoyuna açılan bir penceredir bu meslek. Yılın diğer günlerinde gazeteciliğe ve gazetecilere olabildiğince hor davranılsa da neyse ki yılın bir günü (10 Ocak) değer veriliyorMUŞ! gibi yapılıyor.   
 
Pek çok yerde olduğu gibi Tekirdağ’da da 10 Ocak Gazeteciler Günü çeşitli davetlerle kutlandı. Şunu söylemezsek olmaz: Bu mesleğin ulusalı da zordur yereli de zordur. Ancak kısıtlı imkanlar yüzünden yerel basının işi biraz daha zordur ki yerel basının zorluklarını yaşayan, bu işi yapan bilir. Düzenli olarak haber yapmak, araştırmak, gazeteyi çıkarmak için emek vermenin yanı sıra sürekli artan maliyetlere göğüs germek, rekabete dayanabilmek için özverili bir çalışma gerçekleştirmek şarttır. Sürekli artan maliyetlerin yanında, gelir oranının giderek azaldığı bir ortamda gerçekten gazetecilik yapmak sanıldığından çok daha zahmetli bir olaydır. Hele hele bin bir zorluklarla çıkan yerel gazetenin uzun yıllar ayakta kalabilmesi ise takdire şayan bir durumdur. 
 
Peki, sizce yerel bir gazetenin yayın hayatına devam edebilmesi için çektiği eziyetler bunlardan ibaret mi? Hayır. Hele Tekirdağ’da yerel bir gazeteci iseniz durum biraz daha vahim. Çünkü sıcak odasında, rahat koltuğunda oturup yerel basına baş belası gibi bakan, hor gören, küçük çocuklar gibi küstüm size deyip kapris yapan bir Büyükşehir Belediye Başkanı ve belediyenin basın bölümünün idaresinin eline verildiği bir basın daire başkanı var ise işler iki kat daha zor demektir. 
 
Siz isteseniz de istemeseniz de bu şehrin yerel basını vardır ve gördüklerini, bildiklerini, vatandaşın istediklerini yazmakla, halka duyurmakla mükelleftir. Şehrimizdeki yerel basın hepimizin tahmin edebileceği gibi çok da kalabalık değildir. Hal böyleyken nasıl, hangi güçle bazı gazeteleri diğerlerinden ayırıp sizin yazdıklarınızı beğenmedim, size kızdım dermiş gibi şu gazetelerin aboneliklerini kesin, bayram seyran demeden hiçbir kutlama ilanı vermeyin diyebilirsiniz? Bu ne acıdır ki kentin belediyesinin yine kentin yerel basınına uyguladığı bir mobingdir. Kısıtlı olan imkanların biraz daha zorlaştırılmasıdır ayrıca hiç de profesyonel bir tarafı yoktur. Neden sonra ise bazılarının siniri geçer ve abonelik yapmaya karar verirler. Ama iş işten çoktan geçmiştir.
Tüm bunlar yılın genelinde yapıla dururken 10 Ocak gelip çatınca yemekler organize edilsin ve sizler aslında kentimizin olmazsa olmazımız, değerlimizsiniz demeye getirilsin. Yer miyiz? Yemeyiz. Bildiğimizi, gördüğümüzü, parmak basmak istediğimiz noktalardan vazgeçer miyiz? Asla.
 
Gazetecilik en zor mesleklerden biridir. Bu meslek fedakarlık ister, sevgi ister, emek ister, sabır ister, bilgi birikim ister, en önemlisi cesaret ve yürek ister. Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi “Basın, milletin ortak sesidir.” Bu sesi kesmek isteyenlere inat daim olsun gazetecilik mesleği ve bu mesleği aşkla icra eden gazeteciler. 

Yayınlanma Tarihi : 2016-01-17 22:22:21
Okunma Sayısı : 934
reklam yan

Habibe Tilki UZEL Diğer Yazıları