
Özkan DİKMEN
YAPILMASI GEREKENLER
YAPILMASI GEREKENLER
Görünen o ki; biz yazacağız sıkıntılar bitmeyecek. Sıkıntıların ve sorunların çözüm noktasındaki insanlar ise kendince ‘doğru’ yaptığını düşünerek hatalar zincirine devam edecek.
Hiç bir kimseyi ve kurumu hedef almıyoruz. Bu belediyede de böyle, devlet kuruluşlarında da böyle, üst düzey özel kuruluşlarda da aynı.
Öncelikle şuna karar vermeliyiz. Biz bu kenti seviyor muyuz? Ya da ne kadar seviyoruz? Sevmediğimiz bir şehrin ne kadarı bize yetiyor?
Bu soruları çoğaltmak mümkün. Diğer taraftan kenti gerçekten sevenler ile bu kendi ‘GERÇEKTEN’ sevenleri ayırmak gerekiyor. Artık mevzu bu noktaya geldi. Ama halen ‘yerli-yabancı’ anlayışından kurtulamadığımız için kimin gerçekten Tekirdağ’ı sevdiğini de artık tartışmaya açıp büyük bir gönül zenginliği ile konuşmamız gerekiyor.
Başka kentlerden gelene YABANCI gözüyle bakılan bir bölgede kente katma değer katanların ve işçi istihdam edenlerin de yine bu YABANCILAR olduğunu görebiliyoruz. Elini taşın altına koyan, bir sıkıntı olduğunda müracaat edilen yine bu yabancılar. Aslında çok uzağa gitmek gerekmez. Kendi sektörümüzden örnek verelim. Kaç tane gazete sahibi Tekirdağlı....? Sadece bir kaçı....
Bu nedenle Tekirdağ’da yaşayan ve buranın NASA tarafından açıklanan kirli havasını teneffüs eden herkesin Tekirdağlı olduğu gerçeği ile hareket edersek aslında işimiz biraz daha kolaylaşacak. Şimdi geldiğimiz nokta da durumun vehametini ortaya koymak için çok çarpıcı örnekler vermemiz mümkün. Ama bu örnekleri bir tarafa bırakıp sürekli göç alan nüfusu diğer illere göre en yüksek miktarda artış gösteren bir ilin başka sorunlarına odaklanmamız gerek.
Çok geç olmadan organize olup büyüyen Tekirdağ’ın sorunlarını ve ihtiyaçlarını önde gelen firmalar ile birlikte gözden geçirip önlem almalıyız. Bu konuda en büyük görev tabiki Ticaret ve Sanayi Odasına düşüyor. Valilik, Belediyeler hiç durmadan özel brim kurarak kentin gelişimindeki etkenleri ele alarak 10-30 ve 50 yıllık planları düzenlemeli.
Bölgeye kurulması planlanan termik santrallerle ilgili öncelikli güç oluşturulmalı. Enerji üretecek doğayı seven başka alternatifler üzerinde durulmalı ve yatırımcıyı bu yönde teşvik etmeli. Bu aklıma gelen ilk şeyler. Diğer taraftan kurulan büyük limanın lojistik desteğe ihtiyaç duyduğu açıktır. Bunun için halen çok geç kalınmış sayılmaz. Burada Ahmet Soyuer’i yalnız bırakmamak gerek. Hem devlet olarak, hem de özel kuruluşlar olarak yanında ve yakınında olmalıyız.
Tekirdağ’ı yeniden bir kimlik arayışına sokmak yerine, mevcut kimliklerinin planlı bir şekilde büyümesine katkı vermek daha akıllıca olur. Tabi sahil bandının kullanılamadığı bir Süleymanpaşa düşünemiyorum. Bu konuda da gerekenin artık yapılması şart olmuştur. Bilmem anlatabiliyor muyuz?
Yayınlanma Tarihi : 2015-12-30 10:47:05
Okunma Sayısı : 903
Okunma Sayısı : 903
