Özkan DİKMEN
AKLIMIZDAKİ GEL-GİTLER..

AKLIMIZDAKİ GEL-GİTLER..

Malum son dönemleri ülke olarak hiç de iyi geçirmiyoruz. Her gün derin bir üzüntü ve öfkeyle öğrendiğimiz Şehit haberleri, kin duygularamızı daha da örseliyor.

Durum böyle olunca zaman zaman tahrikler oluyor ve iç savaşın eşiğine gelinecek durum ortaya çıkıyor veya öyle gösteriliyor.

Güneydoğu’da iyi şeyler olmuyor. Böyle giderse bu vahşi, kahpelerin duracağı da yok. Ancak rahat bırakılan bir TSK işi kökünden halledebilir. Hemde çok kısa sürede. Dikkat edin rahat bırakılan bir TSK dedim.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin dünya üzerinde baş edemeyeceği bırakın terör örgütünü ordu yotur. Hangi doğa şartları olursa olsun, bölge neresi olursa olsun. Çünkü Türk Silahlı Kuvvetlerinde analiz yeteneği gelişmiş, sezileri çok güçlü binlerce rütbeli ve rütbesiz asker var. Her koşulda ve her alanda inanılmaz mucizeleri ortaya çıkarırlar. Nasıl olduğunu sormaya gerek yok. En disiplinli ordu Türk Ordusu cevabı yetecektir.

Bunların yanına Polis Özel Harekat ekibini de koyarsanız terör sadece serce parmağımızın kestiğimiz tırnak artığı kadar bile kalmaz. Onlar için buralardaki terör ‘UFAK’ bir sorundur. Ancak dedim ya RAHAT bırakılacaklar.

Sadece GEREĞİNİ yapmaları için onlara dokunmayacaksınız. Bakın bakalım iki hafta sonra terörden eser kalıyor mu?

Bu yazdıklarımızı işkembeden sallamıyoruz. Veya milli duygularla yazmıyoruz. Üç kere teskere almış birisi olarak yazıyorum. Askerliği inanılmaz seven birisi olarak yazıyorum. Şimdi gelelim meseleye..

Rahat bırakılsın dedik. Herkesin üç aşağı beş yukarı kıyıda köşede konuştuğu DIŞ GÜÇLER meselesi var. İşte tam da burada mevzu kilitleniyor. O zaman da özel kuvvetler bazı operasyonlarda ‘telsit kapatırlar’ işi bitirip dönerler.

Ama işler lokal olarak telsiz kapmakla olmuyor. Bitmiyor bitirmeyecekler. Almanya, İngiltere başta olmak üzere ülkemiz üzerinde parmağı olmayan millet kalmadı neredeyse. Çünkü uyuşturucu’nun geçiş noktasını kilitlemiştik. Oralarda biraz ARIZA çıkması gerekiyordu. Çıktı. Onlarca eve ateş düşerek bu arızayı çıkardılar. Bu arıza giderilir de yüreklerdeki ateşi nasıl söndürecekler onu bilemem. Kimse bilemez. Zaten o ateş de sönmez. Kahpece yapılan sandırıların sona ermesi herkesin tek temennisi.

Diğer taraftan siyasi rant peşinde koşup, bir anlamda ince bir çizgi üzerinde git-geller yaşayanlar var. Yani bu karmaşadan 1 Kasım’da bir kaç puan kazanma peşinde olanlar var ancak yaşananlar karşısında tepki almaktan da korkuyor ve ara ara siyasi mesajlar veriyor. Bu yazdıklarımı hernangi bir partiye bağlamaya gerek yok. Sonuçta hepsinin aynı fikirde olduğu inancındayım. Biri diğerinden daha iyi değil. Biri diğerinden daha fazla vatanperver değil. Onca şehit verilirken KOLTUK KAPMAYACA oynayanların hassasiyetleri var. Bu yazı zorlarına gidebilir ama yerelde de durum farklı değil.

Arkadan kahpece tuzak kurup öfkemizi kustuğumuz teröre inat normal yaşantımızdan da ödün vermeyelim. Çünkü terör tam da kaos ortamı istiyor. İnsanların normal yaşantısından uzak kalmasını ve karamsar tablonun devam etmesini istiyor. Verebileceğimiz en güzel cevap ise üzüntümüzü kalbimize gömüp, normah hayatımıza devam edelim. Ama suyunu çıkarmadan acılarımızı unutmadan.

Yayınlanma Tarihi : 2015-09-28 12:20:21
Okunma Sayısı : 980