
Özkan DİKMEN
HAYIRSIZ KERKENEZ(!)
HAYIRSIZ KERKENEZ(!)
Şimdi şöyle bir durum var;
Adam günlerce, hatta aylarca biri ile uğraşmış. Boşuna dolusuna, nasıl lazımsa eksiklerini ortaya koymak biraz daha dikkatli olması adına birisi diğeri ile uğraşmış. Uğraşılan zat-ı muhterem de 'muhterem' biriymiş..
Bu muhterem zaman zaman kendisine yöneltilen eleştirileri en ağırından bile olsa defterine yazıyor ve zamanı gelmesini bekliyormuş. Bazıları için ise zamanı gelmeden çiziktiriyor ve notlarını alıyormuş. Esasen bu muhterem eleştirilere gülümseyerek baksa bile etrafındaki kerkenez kuşları verdikleri gazla muhteremi karşısındakine düşman ilan ediyormuş.
Gel zaman git zaman muhterem bey her şeyin farkına varmaya başladıkça, etrafında aslında bir işe yaramayıp sadece akıl verdiklerini zannederek durabilen zat-ı şahanelerin bu yetersizlikleri de ortaya çıkmaya başlamış. E durum böyle olunca muhterem beyin yanına kimseyi yanaştırmak istemiyorlar, hatta kimseyle irtibat kurmasın istiyorlarmış. Hatta muhterem beyin gözüne girebilmek için odasındaki çiçekleri düzenliyor, suluyor ve kendisine çay bile götürüyorlarmış. Sonuçta bir işe yarayacaklar.
Ama bir sekreter kadar bile işe yaramadıklarını çoktan anlamışlarda belki kenarda köşede bir iş verirler diye umutla bekliyorlarmış. Ancak bölgesi için ciddi adımlar atmak isteyen muhterem bey farkında olduğu birçok şey için zamanla etrafındaki 'çiçekçi ve çaycıları' temizleyecek. Ama kimsenin kalbini kırmadan, incitmeden. Öyle ya bu işe yaramaz 'faydalılar' gün olur yine lazım olur. O kadar çiçek var onlar da düzenlenecek sulanacak. Her canlıya su vermek gerek.
İşte ben tam da böyle izlenimler edinmiş kaleme almaya düşünürken, Tarık Eski ağabeyimiz bir eşşeği konu etmiş. Aslında 'CUK' oturmuş. Bir halta yaramayan eşekler anca anırırlar.. Kralları adına başkaları ile küsenler ve selam vermeyenler hiç aynaya bakıp kendilerini sorguluyorlar mı? 'Ben kimim, ne işe yararım' diye. Sanmam. Emin olun ben her sabah yapıyorum. Seçim öncesi Ankara'dan gelen bir büyüğümün dediği gibi; kendimi sürekli rehabilite ediyorum. Yoksa çok kavgaların içinde buluruz kendimizi. Şimdilik seviyorum hepsini. Tarık Ağabeyin eşeklerini de, benim çiçekçi başlarını da....
Okunma Sayısı : 932
