Habibe Tilki UZEL
Koltuk Sevdası mı, Halk Sevdası mı?

Candan Başkan ezdi geçti.

Dün Tekirdağ CHP İl Kongresi, siyasetin özüne dair net bir gündü.

Çerkezköy Belediye Başkanı Vahap Akay ve Süleymanpaşa Belediye Başkanı Volkan Nallar, kürsüde “Genel Merkez istemezse yarın istifa ederim” resti çekip salonu terk etti. O kadar ki oturup diğer konuşmacıların ne söyleyeceklerini bile dinlemeye korkup inlerine kaçtılar. Benden minik bir tavsiye daha, ikisi baş başa verip siyaset dersi diye Candan Başkanın konuşmasını 3 öğün peynir ekmek niyetine dinlesinler. Hoş ders çıkarırlar mı tartışılır.

CHP adına kürsüye çıkan bir belediye başkanının görevi, birlik ve beraberlik mesajı vermek, partiyi kenetlemek olmalıydı.

Ancak bu tavır, ne yazık ki parti değil, koltuk sevdasının öne geçtiğini bir kez daha gözler önüne serdi.

Ne memleket derdi, ne parti geleceği…

Sahneye çıkan bu iki ismin tavrı, “ben” diyen egoların “biz” diyen ideallerin önüne geçtiğini kanıtladı.

Oysa kimse vazgeçilmez değildir.

Ve kimse bu tür restlerle bir partiyi korkutamaz.

Tam da bu atmosferde Marmara Ereğlisi Belediye Başkanı Onur Bozkurter, kürsüde öyle bir konuşma yaptı ki salondaki hava tamamen değişti.

“Ben aday olduğumda çok yalnız bırakıldım ama ‘giderim, istifa ederim’ demedim. Gözümüzü istifayla korkutamazsınız!” diyerek hem yüreğini hem karakterini ortaya koydu.

Bozkurter, kısa sürede sadece Ereğli’de değil, tüm Tekirdağ’da gönüllere dokunmuş bir isim.

Duruşuyla, sözünün arkasında oluşuyla, siyasete yeniden inanç kazandıran nadir başkanlardan biri olduğunu bir kez daha gösterdi.

 

Ve sıra geldi Tekirdağ’ın ilk kadın Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Candan Yüceer’e…

Her zamanki gibi dik, özgüvenli, akıllı, akıcı ve dobra bir duruşla kürsüye çıktı.

Salon, onun sözleriyle coştu, alkışlar yankılandı.

Bazıları gibi 5 yaşında çocuk gibi mızmızlanmadı, “istifa ederim” deyip salonu terk etmedi, nezaketle ama kararlılıkla kürsüde kaldı; hem o egolara hem o kibirlere gereken cevabı vererek adeta tek kelimeyle ezdi geçti, tozu dumana kattı.

Bir gazeteci olarak süreci yakından bilen biri olarak şunu net söyleyebilirim:

Candan Hanım, aday olmak istediğinde “oralı-buralı” diye ayrım yapanlar, kazanamasın diye onu sahada yalnız bırakanlar, hatta parti binasına bile almayanlar dün siyasetin çöplüğüne karıştı.

 

“Kadın” diyerek başlayan ama cümlesini küfürle bitiren o zihniyet, dün kaybetti.

Ve o kaybediş, sadece bir kongrenin sonucu değil; kadının aklına, emeğine, onuruna saygı duymayan her zihniyetin çöküşüydü.

 

Candan Yüceer, o kürsüde sadece konuşmadı;

oyunu kirli oynayanlara, inlerine kaçanlara, korku siyaseti yapanlara da cevap verdi.

Net, mert, dimdik!

Tekirdağ’ın yeni süreci başladı.

Yüceer ve ekibi bu süreci halkın güveniyle, samimiyetle ve adaletle yürütecek.

Cenk Bey’in de aynı ciddiyetle görevini layıkıyla yapacağına eminim.

Bir kadın gazeteci olarak söylüyorum:

Bu şehirde artık korkutulan değil, konuşan kadınlar var.

Dün Candan Başkanımızı gurur ve hayranlıkla dinleyip kayda aldım. Bu şehirde emek veren Kadın Gazeteci kardeşleri olarak kalemim ve yüreğim ile yanındayım.

Çünkü Candan Başkan’ın dediği gibi:

“Helal alın teri dök, doğru yürü; eğri zaten çirkin yoluna gider.”

 

Habibe Tilki Uzel / Gazeteci

 

Yayınlanma Tarihi : 2025-10-23 15:28:32
Okunma Sayısı : 142
sugar chef

Habibe Tilki UZEL Diğer Yazıları