Özkan DİKMEN
DİNSİZ İMANSIZLAR
DİNSİZ İMANSIZLAR
Takip edenler bilir, çok ülke gündemi ile ilgili yazmayız. O gündemleri takip edenler yazıyor çiziyor bizlerde okuyor izliyoruz. Sanmayın ki; biz gündem takip etmiyoruz. Ediyoruz tabi ki..
Bu haftaki yazım farklı olacaktı, ancak Beşiktaş maçı sonrası yaşananlar hepimizce malum. Öncelikle Şehitlerimize Allah’tan Rahmet diliyorum. Yakınlarına ve milletimize de başsağlığı diliyorum. Ne yazık ki; gündemimizde yine kan, yine gözyaşı, yine acı var. Milletimize bunu reva görenleri Allah’ın takdirine bırakmaktan başka çaremiz var mı?
Geldiğimiz nokta hiç de iyi bir nokta değil. Bunu siyasi tartışma konusu da yapmanın çok doğru olduğunu düşünmüyorum. Yok başkanlık sistemi için böyle oluyormuş, yok başka güçler varmış. Geçelim bunları. Ülkemiz büyük bir terör tehlikesi altında. Bunun için Çanakkale neyse, İstiklal Savaşı neyse, 15 Temmuz neyse aynı kararlılıkla millet olarak hareket etmeliyiz.
Kimi sevip sevmediğimizin de çok önemi yok. Vatanımızı seviyorsak ATATÜRK’ün dediği gibi gerisi teferruat değil mi? Peki biz o teferruatlarla neden vatanımızdan daha çok ilgilenir olduk? Bize ne oldu? Dönüp kendimizi sorgulamamız gerekmiyor mu? Biz millet olarak vatanımıza gerektiği kadar sahip çıksak bu olayların belki de birçoğu olmayacak, onca canları genç bedeniyle toprağa vermeyeceğiz. Biz önce kendimize sahip çıkabiliyor muyuz?
Saldırı sonrası futbol camiası başta olmak üzere ülke yeniden kenetlendi. Ne yazık ki; ancak böyle vahim durumlarda birlik beraberlik aklımıza geliyor. Oysa bizim her zaman ve her saniye birlik beraberliğe ihtiyacımız var. İlla belli bir zaman geçtikten sonra bir birimizi yemeye gerek yok. Her zaman birlik ruhumuzu sıcak tutmalıyız. Siyasi polemikler, ve çıkar ilişkileri vatandaşı her an ayrıştırabiliyor. Öncelikli olarak bizler biraz daha bilinçli olup, bu oyunlara gelmekten kaçınmalıyız. Her ne olursa olsun bizler birlikte var olduğumuzu unutmamalıyız. Aksi takdirde bizleri birer birer yok edecek binlerce düşmanımız olduğunu bu olayda olduğu gibi acı bir şekilde tecrübe ederiz.
Terörün dini, memleketi, cinsi olmaz. Bunu öncelikli olarak kafamızın bir köşesine, hem de unutmayacağımız bir köşesine yazmamız gerekiyor. Çünkü adı ne olursa olsun, terör öylemi içinde olanların herhangi bir dine mensup olduklarını sanmıyorum. İslam adına eylem yapıp, onca masup bedeni toprağa gönderenlerin islamiyetle uzaktan yakından alakası olabileceğini düşünmüyorum. Olsa olsa onlar ancak dinsiz ve imansız kahpeler olabilir.
Milletimizin başı sağolsun. Bu tür olayları tekrar yaşamamak için elimizden geleni yapalım. Ülkesi için canını ortaya koyanlara da yardımcı olalım ki, acılarımız azalsın, hatta hiç olmasın.
BAŞKAN HAVA MI ATIYOR?
Yerele gelelim… Malum büyükşehir belediye başkanı her zaman eleştirilerin odağında. Bu koltukta kim oturursa otursun kaçınılmaz bir gerçek. Son dönemlerde bakıyorum da; yapılan yatırımlar kendini gösterdikçe, başkanın yüzü biraz daha gülmeye başladı. Yanı ‘sıkıntısını yaşadım, havasını da atarım’ diyor sanki. Haklı mı? Bence haklı. Ancak hava atmaya başlamadan önce, daha yapılacak çok işin olduğunu da hatırlatmadan geçmeyelim istiyorum. Sonuçta her türlü hizmete aç bir Tekirdağ var önümüzde. Her şeşiyle bakir bir ker ve insanlar gerçekten kentte yaşamak istiyor.
Okunma Sayısı : 1008
Özkan DİKMEN Diğer Yazıları
