Yeryüzünde bir cennet, Datça
Taş evlerin begonvillerle süslendiği sokaklar, güler yüzlü insanlar, mis gibi kekik kokusu, muhteşem bir doğa, dünyaca ünlü koylar... Tüm bunları bulabileceğiniz cennetten bir köşe Datça.
Datça Yarımadası'ndaki buluntuların geçmişi M.Ö. 2000'lere kadar uzanır. Bilinen ilk yerli halk Karyalılar'dır ve burada en parlak dönem Dorlar döneminde yaşanır. Dorlar MÖ 1000 yıllarında Trakya üzerinden güneye inerek Yunanistan üzerinden bölgeye gelirler ve bugünkü Datça ilçe merkezinin 1.5 km kuzeydoğusundaki Burgaz mevkiinde Dor uygarlığının merkezi olan Knidos’u kurarlar. Daha sonra Lidya egemenliğine giren Knidos, MÖ 546’da Lidya Devleti'nin Persler’in eline geçmesinin ardından da Persler egemenliğine girmiştir. Yarımada, 13. yüzyılda Menteşe Beyliği'ne bağlanmış; 15. yüzyılda ise Osmanlı İmparatorluğu sınırlarına katılmış ve adı Datça olmuştur.
Son Osmanlı padişahlarından Sultan Reşat döneminde Datça adı Reşadiye olmuş, Cumhuriyet'le beraber ise tekrar Datça’ya dönüştürülmüştür. 1928 yılında ilçe olan Datça’nın ilk merkezi Reşadiye Mahallesi olmuş, 1947’de ise bugünkü yeri olan İskele Mahallesi'ne taşınmıştır. Datça Yarımadası bazı haritalarda hala "Reşadiye Yarımadası" olarak geçer.
Knidos tarihini aydınlatmak amacıyla ilk kazılar, İngiliz Charles Newton tarafından 1856-1858 yılları arasında yapılmıştır.
Geleneksel yöntemlerin hakim olduğu tarımsal etkinlikler ilçe ekonomisinin temelini oluşturur. Bu sektördeki girdi; temel ürünler olan badem, zeytinyağı ve güz domatesinden sağlanmakla beraber ilçede narenciye, incir ve üzüm gibi çeşitli meyve türleri ve çok az miktarda da serada turfanda sebze üretilmektedir. İlçedeki bir diğer önemli ekonomik kaynak da arıcılıktır. Üretimi yapılan iç/çağla badem, domates ve balın önemli bir bölümü dışarıya satılırken, üretilen zeytin ve zeytinyağının büyük bir bölümü çiftçinin kendi ihtiyacını karşılamakta, çok az bir bölümünün satılmaktadır.
Binlerce yıllık bir geçmişe sahip, köklü bir tarihin üzerinde yükselen muhteşem güzellikler... Datça, tüm yarımadaya yayılmış doğa harikası güzellikleri ile gezilecek ve görülecek pek yer sunuyor tatilcilere. Datça tatiliniz sırasında mutlaka gezmenizi tavsiye ettiğimiz yerleri aşağıda bulabilirsiniz.
Knidos Antik Kenti: Yaklaşık 4 bin yıllık bir tarihe sahip olan ve Datça Yarımadası'nın en önemli antik yerleşimlerinden olan Knidos Antik Kenti'ne Datça merkezden hareket eden tekneler ile ulaşabilirsiniz. Günübirlik turlar düzenleyen bu gezi teknelerinin hemen hepsi Knidos'a uğruyorlar. Antik kente aynı zamanda merkezden hareket eden dolmuşlarla da ulaşabilirsiniz.
Apollon Tapınağı: Knidos Antik Kenti yakınlarında bulunan Datça Apollon Tapınağı da geziniz sırasında görebileceğiniz antik eserlerden bir tanesi.
Koylar ve Bükler: Datça, doğa ile iç içe, dünyaca ünlü ve bakir kalmayı başarmış koylara ve büklere sahip. Palamutbükü, Hayıtbükü, Kızılbük, Ovabükü, Bencik Koyu, Kargı Koyu, Kızılağaç Koyu, Damlacık Koyu, İskandil Koyu bunların başında geliyor. Bu muhteşem güzelliğe sahip yerleri gezmeden Datça'dan dönmeyin.
Okunma Sayısı : 448