YEMEKÇİMDE YENİ LEZZETLER


YEMEKÇİMDE YENİ LEZZETLER

 


Yemek insan yaşamındaki en önemli aktivitelerin başında geliyor. Yaşamımız dahilinde neyi ne için yapıyorsak aslında sonuç hep yemeği kazanmaya, onu yemeye çıkıyor. Bugün işe gidiyor, para kazanmaya çalışıyor, hayatı idame ettir meye uğraşıyorsak bir nevi yemeğimizi elde etmeye çalışıyoruz. Hal böyle olunca da yaşamın en önemli ihtiyacı olan yemek yemeyi karşılayacak mekanlar da vazgeçilmezimiz oluyor. O mekanlardan biri de şüphesiz ki ‘esnaf lokantaları.’ Ancak yemek kültürü ile ilgili yazılı kaynaklara baktığımız zaman ‘esnaf lokantası’ diye bir tabir ile karşılaşmıyoruz. Esnaf lokantası tamamıyla bir halk deyimi.


Özellikle çalışan kesim öğlenleri evine gidip yemek yiyemiyor mesafe, saat kısıtlılığı gibi nedenlerden dolayı. İstiyor ki iş yerine yakın olan bir lokantaya gitsin ve evindeymiş gibi yemekler yesin. İşte bu talebi tam olarak esnaf lokantaları karşılıyor. Hem ucuz olması, hem birbirinden çeşit sulu yemek alternatifinin olması, üstelik bir de öyle insanı germeden rahat bir ortam olması vesilesiyle pek sevilir bu lokantalar. Daha içeri girer girmez sıcak bir buyur edilirsiniz, garsonlar bilir, tanır sizi, o sevdiğimiz klasik tabir ile “ne vereyim ağabeyime veya ablama?” diye iştahlandırırlar bizi. Esnaf lokantalarının diğer bir özelliği ise buraya insanlar sadece karın doyurmaya gelirler. Öyle restaurant havasında olmadığı için uzun uzadıya yemek sohbetleri olmaz. Mekan da zaten öyle çok büyük değil aksine uzun ince şekildedir. Sade ve gösterişten uzak hatta dekorları yıllardır değişmez bile ki belki de esnaf lokantaları için böylesi makbuldür. Yemekler günlük pişer ve kısa sürede tüketilir. Bizler de bu hafta şehrimizin vazgeçilmez esnaf lokantalarından biri olan Tekirdağ Yemekçi’ye misafir olduk ve mekanın işletmecisi olan Emrullah Kutun ile güzel bir sohbette bulunduk.
 
Habibe Tilki Üzel: Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz?
Emrullah Kutun: Ben 1982 Tekirdağ doğumluyum. 13 yıldır gıda sektöründe satış danışmanlığı yaptım. Son iki yıldır buranın işletmeciliğini yapıyorum. Öncesinde başka bir kişi elinde idi şimdi ben devir aldım. 
 
H.T.Ü.: Yemekçi’nin el değiştirdiğini bilmeyenler var sanırım.
E.K: Burası ilk olarak 2009 yılında açılmış. Biz 2013 yılında devraldık. Şimdi aslında el değiştirdiği biliniyor. Başlarda çok bilinmiyordu. Biz adını değiştirmek istemedik, belki de bu yüzden böyle bir algı oluştu.
 
H.T.Ü.: Konsept olarak da aynı mı devam ediyorsunuz?
E.K.: Burası aynen sulu yemekçi olarak devam ediyor ancak biz bir de catring firması ekledik bünyemize. Tekirdağ Yemekçi ve Catring Hizmetleri olarak geçiyor adımız. Catring derken sadece yemek vermiyor bir davetin, cemiyetin tüm organizasyonu yapıyoruz. Yemek, garson hizmeti, gelin yolu, şamdan,konfeti v.s gibi. Geçtiğimiz yaz çok güzel organizasyonlar gerçekleştirdik. Catring ofisimize ulaşmak isteyenler bizi şu adreste de bulabilirler: 100.yıl Mah. Hüseyin Rahmi Gürpınar Cad. No.11 Shell Benzinlik Arkası. Yemekçi’nin adresi ise çok kolay PTT’nin arasında. 
 
H.T.Ü.: Catring hizmetlerinin de mi yemekleri burada pişiyor?
E.K.: Hayır. Şöyle bir durum var. Burası lokanta diye geçiyor yani burada pişer, burada yenir dışarıya çıkaramazsınız. Catring dendiği zaman ise başka bir yerimiz daha var orada pişiriyoruz ancak orada da yediremezsiniz, pişirip götürürsünüz. Biz zaten belgeliyiz. Üretim iznimiz var. Her şeyimiz usulüne uygun. Ancak ne yazık ki bu belgesi olmayan birçok yerde catring hizmeti veriyor yasal olmadan.
 
H.T.Ü.: Adı üzerinde esnaf lokantası, gelen müşteri kitleniz tamamen bu yönde mi?
E.K.: Tabii ki esnaf üzerine ancak bunun dışında banka çalışanları, belediye çalışanları, kamu görevlileri de bizim müşterimiz. 
 
H.T.Ü.: Yemekçi’ye gelen bir kişi hangi yemekleri bulabilir?
E.K.: Gelen bir kişi her gün taze pişirilmiş yemekler bulur öncelikle. Daha sonra 3-4 çeşit çorba bulabilir. Günlük olarak 10 çeşit sulu yemek bulabilir. Kadınbudu köfteden tutun da tas kebabı, nohut, kuru fasulye, pilav, sebze yemeklerine kadar her damak tadına uygun yemekler mevcuttur. Bunların yanı sıra yine günlük olarak 3-4 çeşit tatlı çeşidi ve salata, içecek alternatifi de bulunmaktadır. Ayrıca paket servisimiz de bulunmaktadır. 
 
H.T.Ü.: Kaç personel bulunmaktadır?
E.K.: 17 personel ile çalışmaktayız. Sabah 06.00’da çorba ile açıyoruz. 09.00’da yemeklerimiz hazır. Öğlen yoğunluk oluyor. Biten yemeklerimizi öğlen sonu yeniden yapıyoruz ki akşam yemeğine de çeşit bol olsun. Zira 07.30’a kadar servisimiz bulunuyor. Akşamları da bekar çalışanlar, öğrenciler ya burada yiyorlar veya alıp evlerine gidiyorlar. Biz bu anlamda Tekirdağ’da önemli bir ihtiyacı karşıladığımızı düşünüyoruz. Ayrıca Ramazan yemekleri de hazırlıyoruz.  
 
H.T.Ü.: Kalan yemekleri ne yapıyorsunuz peki?
E.K.: Kalan yemeklerin bir kısmını isterse çalışanlarımız alıyor. Çevredeki yardıma ihtiyacı olan insanlara veriyoruz. 
 
H.T.Ü.: Hepimizin bildiği bir şey var ki hizmet sektörü bir hayli zor. Hele ki konu yemekse birine güzel gelen diğerine gelmeyebilir.  Bu dengeyi nasıl oturtuyorsunuz?
E.K.: Kesinlikle öyle hizmet sektörü çok zor. İyi olmak şart. Konu yemekse çok daha iyi olmak gerekiyor. Ayrıca bizim yemeklerimiz gün boyu tezgahta bekliyor tatları bozulmadan beklemek zorundalar. Bu hassasiyetle yapıyoruz. 2 aşçımız var gayet memnunuz. Etlerimizi Tekirdağ’dan kasaptan alıyoruz. Sebzelerimizi taze taze alıyoruz. Hijyen, tazelik, lezzet olmazsa olmazımız. Denetimlerden hiç korkmuyoruz. Çünkü her şeyimiz tam ve her zaman her an denetlenecek gibi yapıyoruz işimizi. Korkumuz yok. Bu sektörde henüz 2 yıldır varım. Ancak 13 yılımı yine gıda sektörü ve insanlar içinde geçirdiğim için tecrübelerimi değerlendiriyorum çok da işime yarıyor. 
 
H.T.Ü: O zaman biz de bu güzel yemekler için ellerinize sağlık diyelim ve biz lere zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz.  

Yayınlanma Tarihi : 17 Ocak 2016
Okunma Sayısı : 1888
reklam yan