SİHİRLİ PARMAKLAR
SİHİRLİ PARMAKLAR
Günümüzde kuaförlerin varlığını sanıyorum ki hiç kimse inkar edemez. Gerek televizyonun hayatımızı olduğundan fazla etkilemesinden gerekse hanımların bakıma çok daha önem veriyor olmalarından kuaför ve kuaför salonları olmazsa olmazlar arasında. Biz de bu gerçeği göz önünde bulundurarak bu haftaki röportaj sayfamızı siz değerli okuyucularımız için Tekirdağ’ın tanınan, sevilen, tercih edilen; yıllarını bu mesleğe vermiş, aşkla ve salonundaki başarılı ekibiyle icra eden kuaförü Murat Güner’e ayırdık.
Murat Güner mesleğe henüz küçük yaşlarda başlamış, yanında çalıştığı kuaförlerden ve aldığı eğitimlerden kendini yetiştirerek kuaför salonunu açmış. Bugün bir hayli moda olan ombreyi 10 yıl öncesinden dahi ortaya çıkaran, yanında çalışanlara iyi bir hocalık yapan sihirli ellerin sahibi Murat Güner Tekirdağ’ın aranılan kuaförlerinden biri. İsterseniz gelin Murat Güner kimdir, mesleğe nasıl başladı, zorlukları, güzellikleri nelerdir kendisinden öğrenelim.
Habibe Tilki Üzel: Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz?
Murat Güner: Ben Murat Güner, 1977 Tekirdağ doğumluyum. Evliyim ve Mercan adında bir kızım var. Denizi çok seviyorum eşim ve ben deniz aşığız. Kendisi de can kurtaran. Her ay denize girebiliyorum. Dalgıçlık yapıyorum hatta eşimle beraber yapıyoruz. Bu anlamda dalış camiasını iyi tanırız. Mesleğim dışında denizle uğraşmak acayip keyif veriyor bana.
H.T.Ü.: Zor bir mesleğiniz var aslında ama yine de hobileriniz olması ve buna zaman ayırıyor olmanız ne güzel.
M.G.: Mesleğimiz gerçekten zor. Öyle memur gibi sabah 8 akşam 5 değiliz. Sürekli ayak üstüyüz, hem kafaca hem fizik olarak emek veriyoruz. İnsanlarla işimiz ve bu yüzden onlarla aramızı elbette iyi tutmamız da gerekiyor. Tüm bunlar elbette meşakatli fakat sevdiğim şeylere zaman ayırdığımda kendimi daha enerjik hissediyorum bu da işime pozitif anlamda yansıyor diye düşünüyorum.
H.T.Ü.: Mesleğe ne zaman başladınız?
M.G.: Mesleğe çok erken 13 yaşımda başladım. Çıraklık, kalfalık, ustalık derken hepsi sırayla geldi. Yanında çalıştığım her bir ustadan farklı bir şeyi öğrendim. Zira bu meslekte bazı püf noktaları var onları iyi bilirseniz çok iyi saç kesersiniz yada iyi taramalar yaparsınız. Küçük Bekir’in yanında çıraklığımı tamamladım. Kendisinden mesleğe dair çok şey ama en çok da insanlığa dair çok şey öğrendim. Cüneyt’de kalkfalıktan ustalığa geçtim. K.Hasan’dan topuzları ve taramaları öğrendim. Kuaför Osman’dan boyaları öğrendim. Yenilikleri Cem Ardıç’tan öğrendim. Hepsine çok çok teşekkür ederim bana öğrettikleri, kattıkları her şey için. Bizim meslekte tecrübe en önemli şeydir. Temelden eğitim almak şart. Müşterinin kafası hiçbir zaman deneme yeri olarak görülmemeli. Dükkan açmak için yeterli tecrübe ve donanıma sahip olmak lazım. Ben bu yüzden 27 – 28 yaşıma kadar salon açmayı bekledim. Hem meslekte olgunlaştım hem de kendime göre bir müşteri portföyüm oluştu. 2007 yılında salonumu açtım. Sabah 08.00’den akşam 07.30’a kadar hizmet veriyoruz. Haftanın 7 günü açığız ve 10 personelim bulunuyor.
H.T.Ü.: Siz de artık mesleği öğreten kişisiniz, peki her şeyi öğretiyor musunuz yoksa asıl noktaları es mi geçiyorsunuz?
M.G.: Ben bildiğim şeyin doğrusu ne ise onu öğretmeye gayret gösteriyorum ki meslek yaşasın. Yalan yanlış öğretirsem ben de kötü anılırım. Ben nasıl bugün hocalarımın adını sayıyorsam benim öğrencilerim de benim adımı versinler isterim. Meslekten önce bence iyi anılmak önemli, insanlık önemli sonra tabii ki işimiz. Ayrıca yanımda çalışıp salon açacaklara da yardımcı oluyorum. Tecrübelerimi aktarıyorum.
H.T.Ü.: Peki, bu meslekte asıl olan ne çalışkanlık mı, iyi öğrenmek mi, yetenek mi?
M.G.: Bu meslek o kadar hepsini içeriyor ki. Hepsinde iyi olmanız gerekiyor. Çalışkan olup öğrenmeye heves etmelisiniz. Ustanızı daima izlemelisiniz, neyi nasıl yapıyor, izlediklerinizi öğrenmeniz uygulamanız lazım ve belki daha çok ihtiyaç ola şey yetenek ve hayal gücü. Birinin yeteneği var mı yok mu tarak tutuşundan, makası eline alışından belli olur. Hayal gücü de olmalı ki saçın sonrasını, boyanın sonucunu hayal edebilmelisiniz. İnanın sadece ayakta elimiz ayağımız çalışmıyor. Kafamızda sürekli düşünüyor neyi nasıl yapalım ki müşteri memnun kalsın diye. Eğer tüm bunlar yoksa ara eleman olarak kalabilirsiniz.
H.T.Ü.: Siz sadece kuaför değil aynı zamanda da işletmecilik yapıyorsunuz, bunun içinde bir şeyler gerekiyor değil mi?
M.G.: Elbette. Salon işletmek demek aynı zamanda salonun giderleri, çalışanların ihtiyaçları, ödemeleri v.s demek. Bu da çok önemli mesleğin yanı sıra yöneticilik yapmak demek. Bunun için de matematik gerekiyor ki bizim meslekte matematik olmazsa olmaz. Boya sıkarken bile matematik lazım hangi boyadan ne kadar hangisinden ne kadar sıkarsam sonuç doğru ortaya çıkar diye.
H.T.Ü.: Murat Güner Kuaför Salonu’na gelen bir müşteri hangi hizmetleri bulur?
M.G.: Kişisel bakım, profosyonel makyaj dahil saça uygulanan tüm hizmetler bulunuyor. Sadece Brezilya fönü yapmıyoruz çünkü Sağlık Bakanlığı tarafından yasaklandı. Ayrıca çıt çıt v.s gibi tüm ihtiyaçlar karşılanır.
H.T.Ü.: Kuaför salonlarının sahibi olarak hep erkekleri görüyoruz neden böyle bu?
M.G.: Galiba biz daha iyi kapris çekiyoruz (gülüyor). Kadınlar kadınların kahrını çok çekmiyor. Kadınlar tuhaf bir şekilde erkeklere daha iyi güveniyor. E tabii bir de kadının omzunda ev, eş, çocuk yükü olduğu için erkek kadar uzun zaman ayıramıyor belki de. Bu işte iyi olmak istiyorsak cidden bu işle hayatın diğer yönlerini ayırmak gerekiyor. Biz bu anlamda kendimizi iyi yerde görüyoruz. Çünkü 200 salonun içinde ilk 5’te yer alıyoruz.
H.T.Ü.: Tekirdağ kadını kuaföre gidiyor mu?
M.G.: Tekirdağ’da 200 civarı kuaför var. Meslekte iyi iller arasında. Yeniliklere açık. Tekirdağ’da bazı kesim var ki hiç gelmiyor bazı kesim var ki 16 yaşında boyaya başlıyor. İstatistiğe vurduğumuz zaman Tekirdağlı kadının %20’si kuaföre gitmiş, %20’si ihtiyacı olduğu zaman gidiyor, %20’si hep gidiyor, %40’ı da duruma yere göre bazen gidip bazen hiç gitmeyen bir kesim.
H.T.Ü.: Kadınlar bir kuaför salonuna girince neye bakıyorlar?
M.G.: Bence hanımlar hijyen, güler yüz ve iyi karşılamaya bakıyorlar önce. Sonra yenilikleri takip etmeye bakıyorlar. Biz bazen psikolog görevi görüyoruz. Kadın gelip hem değişiyor, hem de anlatıyor ve kendini iyi hissediyor. Diziler saç modasını şekillendiriyor zaten. Müşteri gelip şunun saçından istiyorum diyor. Son 2 senedir ombre aldı başını ki ben 10 yıl önce bir müşterime yapmıştım o şekilde fotoğrafı dahi var ama adı ombre değildi o zamanlar. Sürekli yenilik açısından eğitimler alıyoruz yurt içi yurt dışı. İstanbul’dan uzman getirtip elemanlarıma eğitim aldırtmaya özen gösteriyorum. Yoğunluk olarak işimiz yazları çok tabii. Ama biz kişisel bakımda da iddialıyız böyle olunca yaz kış yoğunluğumuz oluyor elbette. Elimizden gelen en iyisini müşterilerimize yapmaya çalışıyoruz ki benim için para kazanmaktan önce insan kazanmak önemli. Bir kere gelip arkamdan kötü konuşmasını hiç istemem. Tekrar tercih edilmeyi ister ve bunu amaçlarım.
Yayınlanma Tarihi : 1 Ocak 1970
Okunma Sayısı : 2492
Okunma Sayısı : 2492