NAMIK ÇINAR KÖŞE YAZISINDA KİME YER VERDİ?
NAMIK ÇINAR KÖŞE YAZISINDA KİME YER VERDİ?
Taraf Gazetesi yazarı Namık Çınar ilkokuldan arkadaşı olan CHP Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Kadir Albayrak'la ilgili düşüncelerini bugün ki köşe yazısında kaleme aldı.
Çınar, "Rakı, Tekirdağ ve Kadir Albayrak" isimli köşe yazısında Kadir Albayrak'la ilgili şu satırlara yer verdi:
"Neden bu denli meşhurdur “Tekirdağ Rakısı”, bilin bakalım!
Üzümünden mi?
Sanmıyorum. Hem zaten bağ mı bıraktılar, söke söke. Şimdi artık her yerden geliyor.
Ne peki, onu böyle popüler yapan?
Ama önce size bir hikâye anlatmalıyım:
Günün birinde Tekirdağlı bir kamyon şoförünün Diyarbakır’a mal götüresi olmuş.
Yükünü yıkıp teslim ettikten sonra haldır huldur yola koyulmayıp geceyi orada geçireceğinden, kaç günlerdir direksiyon tepesinde geçen toz toprak, kış kıyamet yorgunluğunu üstünden atmak için, şöyle hâlden anlayan bir meyhanenin yolunu tutarak mütevazı bir çilingir sofrası kurmuş, yanına da bir “ufak” söylemiş.
Bilen bilir. Rakının ilk kadehi ilk aşk gibidir. Damakta unutulmaz tatlar bırakır.
Onda da öyle olmuş.
A be meret bu kadar mı güzel olursun, diye geçirmiş içinden.
O denli hoşuna gitmiş ki, daha ilk yudumda keyiflenivermiş.
Dayanamayıp garsonu çağırmış ve demiş ki, “Ya ahretlik, bu sizin Diyarbakır Rakı Fabrikası’na, Allah vermeye, yoksa bizim Tekirdağ’daki fabrikanın başmühendisi Kadir Albayrak’ı mı tayin ettiler?”
Anlayacağınız dostlarım, her şey insanda başlayıp insanda bitiyor.
Kadir Albayrak buna en iyi örnektir. Bugün eğer Tekirdağ şehri rakıda bir marka hâline gelmişse, bu, işte o titiz ve çalışkan kimya mühendisinin eseridir.
Ömrüm daha sonra hep askerî okullarda geçecek olduğundan, Kadir benim Tekirdağ’da ilkokuldan tek sivil sıra arkadaşımdır.
Sınıfın en çalışkanı ve Müveddet Öğretmen’in en gözbebeği, gene oydu.
Harp sonrasının yoksullukları yüzünden komünist olmayalım diye, Truman Doktrini ve Marshall Plânı çerçevesinde okullarda süt tozlarının, Amerikan peynirlerinin dağıtıldığı... bizimse, ceviz ya da misket, veya tel arabalarla, yahut İnönü’nün bahçesinde çelik çomak ve ateşli oynadığımız... 25 kuruşu doğrultmuşsak soluğu Bisikletçi Halit’te aldığımız... Berber Salim Caz Orkestrası’nın “paraları yedi kaynana... bizi evden kovdu kaynana” melodileri eşliğinde, yaz düğünleri coşkusunun denize ve yıldızlara dağıldığı... kentin, bir elin parmaklarını geçmeyen sayıdaki otomobiller içinde, en güzelinin Naylon Memed’in şavrolesi olduğu... Çingene Şaban’ın, Atlas’ta oynayacak gelecek haftaki filmin afişini, briyantinli saçlarla ve Tenekeci Nail imalâtı bir megafonla sokak sokak dolaşarak duyurduğu yıllardı, o yıllar.
Sonra da, Adamo’nun “her yerde kar var”ıyla yahut “seni uzaktan sevmek aşkların en güzeli” ile kukumavlaşıp, kentin güzel kızlarına kedinin ciğere baktığı gibi bakılan ergenlik günlerine ve ıstıraptan başka bir halta yaramayan romantik aşklara gelecekti sıra.
Ama Kadir, bu avareliklere pek aldırmadan ve bulaşmadan Yıldız Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği’ni bitirecek, ilkin “Şarap ve Rakı Üretim Amiri” olarak başladığı Tekirdağ İçki Fabrikası’nda, 28 senesini vermiş olduğu bu emeğinin son 15 yılını da “Fabrika Müdürü” olarak geçirecektir.
İşinin o denli profesörüymüş ki, sorumlusu sırtını bir an olsun çevirmeye görsün, bakır imbiklerden geçerek devasa kazanlarda damlaya damlaya biriken o rakıdan sık sık yudumlar alıp ağzında çalkalar, sonra da döner “usta, son yirmi dakkadır nerelerdeydin” diyerek, rayihasından bile anlarmış kaytardığını adamın; öyle anlatırlar.
Kadir’i Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkan adayı yapmışlar. Duyunca, bir şey bu kadar mı isabetli olur, diye düşündüm.
Bu kent, Ankara siyaseti bakımından hakkı yenmiş bir kenttir. Genel bütçeye daima en çok veren, ama her zaman en az pay alan, kaderi sömürülmek olarak çizilmiş bir Trakya şehridir.
Koruk, sabırla üzüm olurmuş; bunu en iyi kavrayacak olanlar Tekirdağlılardır.
Kendi bağırlarından çıkan yetenekli bir evlâdı aday yaptıkları gibi, umarım seçip işin başına getirmeyi bilirler; bu devran da değişmeye başlar.
İçimden uğurlu olsun demek geliyor, daha şimdiden."
Okunma Sayısı : 1496