Yaşam insanlara sunulduğu kadar hayvanlara da bir armağan. Hiç kimse hayat sadece bize aitmiş gibi davranamaz. Dili olmayan dostlarımız ile yaşamı paylaşmayı öğrenmek zorundayız. Bu konuda son derece duyarlı bir isim var ki Bir Umut Hayvanları Koruma Derneği Başkanı Yazar Tayfun Şahin, yardıma muhtaç olan sokak hayvanlarının kahramanı olmaya devam ediyor.

İnsana en güzel hangi duygu yakışır diye sorsanız bana ben şüphesiz ‘merhamet’ duygusunun yakıştığını söylerim. Bir bebeğe, bir yaşlıya, bir insana, bir ağaca, bir hayvana duyulan o merhamet duygusu insanı insan yapan şeyin ta kendisi değil de ne? Hele ki dili olmayan o sessiz dostlarımız bizden bekledikleri onları sadece sevgi ve merhametle kucaklamak. Fakat insanın acımasızı yok mu elbette var. Yaşam sanki sadece insana sunulmuş gibi onları bir yere sığdıramayanlar ve onlara zarar verenler gerçekten ıslah edilmeye ihtiyacı olanlar. Sokağa biraz baktığımızda aslında desteğimize ihtiyacı olan birçok hayvan dostumuzun olduğunu görebiliyoruz. Hepimiz bir elimizi uzatsak aslında kocaman bir çember yaratmış oluruz. Bu haftaki özel röportaj konuğumuz konuyla çok ama çok ilgili bir isim olan Yazar Tayfun Şahin. Kendisi 1 Umut Hayvanları Koruma Derneği Başkanı. Tekirdağ ve bölgedeki yardıma muhtaç hayvanlar için kendisi ve ekibi canla başla mücadele ediyor. Biz de bu anlamlı mücadeleyi bir nebze olsun sizlerle paylaşmak istedik, keyifli okumalar dilerim.    

Habibe Tilki Üzel: Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz?

Tayfun Şahin: Elbette, ben Tayfun Şahin. Tekirdağ doğumluyum. Uzun süre İstanbul2da yaşadım. Cinemaskope adında bir marka oluşturduk. Senaryo, danışmanlık, sinema, dergi gibi alanlarda hizmet verdik. Hazel, Mehdi, Başkan, Aşk-ı Kıyamet adında dört kitap yazdım 2012’ye kadar. Yenisi de yolda diyebilirim. Sonrasında memleketim olan Tekirdağ’a dönüş yaptım. Elifce adında kitapevim bulunuyor. Namık Kemal Kitap Fuarı’nı belirli aralıklarla hatta pandemiye kadar hayata geçirdim. Tekira AVM işbirliği ile kitap fuarları düzenledik, 300’e yakın yazarı şehre getirdik. Aynı zamanda kendi yazarlarımızın da ülke çapındaki tanıtımlarına katkı sağladım. Bu çalışmalarımız uluslararası medyada çok yer aldı. Bu anlamda çok mutluyuz.

H.T.Ü.: Yazar olarak Elifce Kitapevi’nde de çok güzel satışlar yapıyorsunuz değil mi?

T.Ş.: Bir yazar olarak kitapları çok seviyorum, kitaplarla ilgilenmeyi çok seviyorum. Elifce’de de güzel kitaplar bulunuyor ve özellikle internet üzerinden önemli satışlar gerçekleştiriyoruz. Başta butik olarak açtığım kitapevim hal böyle olunca zorunlu olarak büyümeye gitti. Kitapevimiz zamanla sadece kitapların evi olmakla kalmadı bir baktık ki yardıma ihtiyacı olan sokak hayvanlarının da adresi oldu. Bizim bu konuda hassasiyetimizi bilenler sokak hayvanları desteği için de kitapevimizin kapısını çalar oldular.

H.T.Ü.: Elifce Kitapevi bir bakıma muhtaç hayvanlar için de şifa noktası mı oldu zamanla?

T.Ş.: Aynen öyle oldu. Hem biz orada onlara yardımcı olmaya başladık hem de bizi bilenler çoğu zaman ellerinde muhtaç hayvanla gelip bizden yardım istiyorlardı. Uzun bir süre bu böyle oldu aslında.

“BÖYLE BİR DERNEK OLMASI GEREKİYORDU”

H.T.Ü.: Hal böyle olunca Bir Umut hayvanları Koruma Derneği mi ortaya çıktı?

T.Ş.: Bizler kişisel olarak elimizden geleni yapıyorduk ancak bu yeterli olmuyordu. Bazı şeylere yasal zorunluluk geldi. Dernek çatısı altında toplanmak şart oldu. İyi de oldu çünkü ancak böyle hayvanların da haklarını korumak daha etkili ve kolay oluyor. Bu yüzden çok doğru bir adım attığımızı düşünüyorum.

H.T.Ü.: Siz derneğin Yönetim Kurulu Başkanısınız değil mi? Kaç üyeden oluşuyor dernek?

T.Ş.: Evet, ben yönetim kurulu başkanıyım. 25 gönüllü üyeden oluşuyor derneğimiz.

H.T.Ü.: Sloganınız var mı? Şehirde veya bölgede bunun örnekleri var mı?

T.Ş.: “Hayvanların kahramanı ol” sloganımız bu. Biz bize ihtiyacı olan tüm sokak hayvanlarının ne yazık ki o üzüntü veren hikayesine derman olmak istiyoruz. Şehirde veya bölgede etkili olan dernek örnekleri yok. Biz şimdi federasyona üye olmak için bekliyoruz süremizi. Böylece çok daha güçlenip, etkili olabileceğiz.

H.T.Ü.: Üyelerinizi seçerken nelere dikkat ettiniz?

T.Ş.: Artık o kadar iyi anlıyoruz ki kimin derdi ne…Bazısı hayvan sever gözüküp başka amaçların peşinde oluyor. O kadar örnekle karşılaştık ki şaşırmıyoruz bile aslında ama elbette çok üzülüyoruz. Biz bunları iyi ayırt etmeye çalıştık. Derneğimiz zaten kontrol altında. Atılan her adım, hesaplar kontrol altında. Usulsüz olan hiçbir şey yok.

H.T.Ü.: Derneğin öncelikli amacı nedir?

T.Ş.: Biz bunu soran herkese diyoruz ki, önce kendiniz bir çözüm arayın onlar için baktınız yetersiz geliyorsunuz bizimle iletişime geçin. Birlikte çözüm neyse o hayvan için ne iyi gelecekse onu yapalım. Bakın bizim derneğimizin bahçesinde pek çok yardıma muhtaç olarak bizim dokunduğumuz hayvan var. Hepsinin ihtiyacı neyse onu yaptık. Hastalıkları için veterinere götürdük, bakımlarını yapıyoruz, mamalarını veriyoruz. Özgürler bir gün iyi hissettiklerinde doğal yaşam alanlarına dönmek isterlerse gidebilirler. Biz bakımda tıkananlara yardımcı oluyoruz, evlere, iş yerlerine mama takviyesi yapıyoruz. Para asla vermiyoruz kişiye mama veya tedaviye gönderiyoruz. Çorlu, Saray, Çerkezköy gibi yerlere destek olduk pek çok kere.

H.T.Ü.: Tüm bunların ekonomik kısmını nasıl hallediyorsunuz?

T.Ş.: Ne yazık ki insanlar dernek deyince bir yerden para geliyor sanıyor ancak öyle değil biz hepimiz kendi imkanlarımızı ortaya koyarak, kitap evimizin belli bir bütçesini derneğe ayırarak ve tabii bağışçılarımızdan da destek bekliyoruz. Şehrimizde birçok iş insanı var. Biraz mama bağışı yapsalar veya yeni bir proje yaptık. Kedi evi yaptırdık 1000 lira gibi bir karşılığı var. bu anlamda kedi evlerine destek olmak isteyenleri bekliyoruz. 10 tane hazırlandı ilk etapta. Devamının olması gerekiyor elbette. Yeni Çiftlik tarafında bakıma muhtaç köpeklerimiz var. Onlara düzenli olarak mama gönderiyoruz. Bizi en çok mama ve veteriner masrafları yoruyor aslında. Özellikle o röntgen çekimleri v.s çok pahalı keşke bunun için bazı gelişmeler olsa. Gerçekten çok önemli bir konu. Bazı esnaf arkadaşlarımız kemik ayırıyor, Şehir Hastanesi çok güzel bir şekilde yemeklerini gönderiyor.

“CÜNEYT YÜKSEL BAŞKANI YANIMIZDA GÖRMEK İSTİYORUZ”

H.T.Ü.: Tekirdağ yöneticilerinin muhtaç hayvanlara olan ilgisi nasıl?

T.Ş.: Bu konuda ne yazık ki bizler çok üzgünüz. Onca milyonluk projeler hayata geçiyor ama bunların içinde hayvanları ilgilendiren ne oluyor? İnsana olduğu kadar hayvana da borçlarımız var. Onlara da yaşam alanı sunmalı ve hayatlarını kolaylaştırmalıyız. Biz açılışımızı yaptık ve belediye başkanlarımız ne o gün ne sonrasında ziyarette bulunmadılar. Bu çok üzücü gerçekten.

Süleymanpaşa Belediye Başkanı Cüneyt Yüksel’in hayata geçirdiği barınak var. Ancak orada da ciddi şeyler eksik. Pet makinesinin, röntgen cihazlarının vs olmaması nasıl oluyor dedirtiyor. Eğe o cihazlar olsa bizde belki veterinerde birçok paraya çektirmektense orada kullanabilir olurduk. Barınağın noksan özellikleri bulunuyor. 5199 kanunu çok açık şekilde diyor ki: Sokak hayvanının seçtiği yeri değiştiremezsin, beslenmesine engel olamazsın, hayvanı barınağa aldıramazsın. Zaten barınağın amacı tedavi eder ve salar. Ama görülüyor ki bu barınağı sağlıklı hayvanları da alıyorlar. Bizim dernek olarak en büyük amacımız gerçek bir iyileştirme merkezi kurabilmek. Bunun için de başta belediye başkanlarımız olmak üzere herkesten destek bekliyoruz. Bir hayvana dokunmak gibisi yok. Ben kendi hayatımda deneyimledim. Onlara ne kadar yardım ettiysem o kadar bazı şeyler çoğaldı, yoluna girdi. Biz çok iyi bir proje hazırlamayı planlıyoruz. Hayvan hastanesi olacak tam özellikli. Çorlu’da bunun çok güzel bir örneği var. Şehir içinde hayvana vurup kaçan o kadar çok ki bunun keşke yöneticiler tarafından bir caydırıcılığı olsa. Cüneyt Başkan’ın bu konularda duyarlı olmasını bekliyorum. Her fırsatta kendisi de hayvanları önemsediğini söylüyor. Gerçekten siyasiler, iş insanları, hayvan severler hepimiz birlik olursak bu şehrin, bu bölgenin hayvanları için harika adımlar atabiliriz. Biz buna inanıyoruz ve bunun için yılmadan emek veriyoruz. Herkesi de duyarlı olmaya, muhtaç hayvanların hayatlarına dokunmaya davet ediyorum.

H.T.Ü.: Bize zaman ayırdığınız için çok teşekkür eder, iyi çalışmalar dilerim.