Habibe Tilki UZEL
BÖYLESİ KOLAYINIZA GELİYOR OLMALI

Dün Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanlığı binasında su sıkıntısı başta olmak üzere basın toplantısı düzenlendi. Tekirdağ’da saha gazeteciliğimde 11 yılıma girmek üzereyim. Yüzlerce basın toplantısına katıldım. Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Candan Yüceer’in yönetimindeki meclis toplantılarından tutun her buluşma gerçekten son derece titiz, düzenli, göze hitap eden bir şıklık içinde. Farkını hakikaten ortaya her seferinde koyuyor.

Basın mensupları tarafından da gayet güzel bir katılım vardı. Karşılıklı olarak doğru iletişim ile verimli bir toplantı yaşandı. Bu anlamda devamının geleceğine eminim.

Gazeteci arkadaşlarımız kafalarına takılanları uygun bir dille aktardılar ve cevapla kendilerine verildi.

 Elbette makamda oturan kişi ve kişilere nedenler, ne içinler sorulur öyle de oluyor zaten. Fakat gel gelelim biraz adil olunma konusunda sıkıntılar yok mu derseniz bence fazlasıyla var.

Bir şehirde musluklardan akan su yalnızca ihtiyaç değildir; aynı zamanda bir yönetim testidir. Tekirdağ’da yaz geldi mi su kesintileri konuşulur, depolar boşalır, şikayetler yükselir. Ama bu yaz, bu klasik sorun bir farkla gündemde: Artık hedefte yeni bir isim var, Candan Yüceer.

İlginç değil mi?

Yıllardır yaşanan su sıkıntısı, bir anda "sanki yeni ortaya çıkmış gibi" anlatılıyor. Yıllarca ihmal edilen altyapı yatırımları, plansız büyüme, sanayinin kontrolsüz su tüketimi, iklim değişikliğine karşı sıfır hazırlık var. Tüm bunlar sanki geçmiş dönemlerin eseri değilmiş gibi, bugün yalnızca bir kişinin sırtına yükleniyor.

Bir şehri yönetmek yalnızca bugünü değil, geçmişin birikmiş sorunlarını da devralmaktır, evet bu doğru. Ama bu sorunların bir gecede oluşmadığını, geçmişte kimlerin sorumluluk almadığını da konuşmak gerekmez mi?

Bu şehirde yıllarca altyapıya yatırım yapılmadı. Kimi zaman göz yumuldu, kimi zaman ertelendi. Uyarılar görmezden gelindi. Bugün Candan Yüceer, işte bu enkazı kaldırmaya çalışıyor. Projelerini anlatıyor, kaynak arıyor, teknik çözüm öneriyor. Fakat bu çaba görmezden gelinip, siyasi manipülasyonlarla tek sorumluymuş gibi gösteriliyor.

Asıl soru şu:

Bu adil mi?

Toplumu kutuplaştırarak, geçmişin ihmalini gizleyerek, bugünü hedef göstererek nereye varılabilir? Bu bir gazetecinin, bu bir vatandaşın vicdanına sığar mı?

Üstelik su krizi de tek sorun değil. Yollar yıllarca yama tutmadı. Sahiller ranta kurban edildi. Gençler sosyal alanlardan yoksun bırakıldı. Kırsalda üretici yalnızlaştı. Engelliler ve yaşlılar için şehir erişilemez hale geldi. Tüm bunlar dün olmadı, yıllarca göz göre göre biriktirildi. Bugün bir belediye başkanı tüm bunları tek başına çözmeye çalışıyor diye, geçmişin tüm siyasi ve yönetsel sorumluluğunu ona yıkmak sadece adaletsiz değil, aynı zamanda halkın aklıyla alay etmektir.

Unutmayalım: Bu halk da unutmuyor. Kim ne yaptı, kim neyi yapmadı, kim çözüm üretiyor, kim yalnızca suçluyor. Tarih bunu yazacak. Ama biz gazeteciler, bugünü not düşmeliyiz.

Adil eleştiri gerekir, evet. Ama manipülasyonla değil, vicdanla. Ve bu şehir artık dürüstlükle yönetilmeyi hak ediyor.

Yayınlanma Tarihi : 2025-8-8 14:35:40
Okunma Sayısı : 56
kiremitçiler

Habibe Tilki UZEL Diğer Yazıları