BİLEYİCİ USTASI
BİLEYİCİ USTASI
Kesmeyen bir berber makası onu bileyici ustası yapar
Teknoloji ışık hızıyla ilerliyor. Ancak bazı konularda teknolojinin sözü geçmiyor. İşte o mesleklerden biri şüphesiz ki bıçak bileme işi. Zamana meydan okuyan bir meslek bileyicilik. El emeği göz nuru ister, sabır ister, bilgi ister, beceri ister. Bu mesleği bir kentte icra eden insanları saysak bir elin parmaklarını geçmez belki de. İşte bizler de bu hafta o kıymetli insanlardan birini misafir ediyoruz sayfalarımıza. Usta Ekrem Çorbacı bu işe severek emek veriyor.
Bileyicilik, kesici aletlerin kesici ağızlarını alet kullanarak keskin duruma getirme, keskinleştirme mesleğidir. Kesici aletler olduğu sürece bileyicilikte devam edecek. Mesleğin detaylarını ve mesleğe nasıl giriş yaptığını ustamız Ekrem Bey’den alalım.
Habibe Tilki Üzel: Öncelikle kendinizden bahseder misiniz?
Ekrem Çorbacı: Gelibolu Evreşe 1952 doğumluyum. 1977 senesinden bu yana Tekirdağ’da yaşıyorum. Evli ve 4 çocuk babasıyım.
H.T.Ü.: Ekrem bey yaptığınız iş tam olarak nedir? Çünkü insanların bu konuda az bilgisi olabilir
E.Ç.: İşimiz bileyiciliktir. Bu mesleği icra eden çok kişi yok. Tekirdağ’da yapan tek kişi benim. Diş açar, bileriz. Bıçak, makas, balta, keser, her türlü robot bıçağı, matbaa bıçağı, dönerci bıçağı, kuaför makasları gibi tüm kesici aletlerin bıçaklarını biliyoruz. Çaprazlama tezgahı, diş açma tezgahı - bileği taşı, zımpara taşı, eğe bu mesleğin olmazsa olmazlarıdır.
H.T.Ü.: Peki siz bu mesleğe nasıl, ne zaman başladınız?
E.Ç.: Benim mesleğe giriş yapmam tamamen tesadüfen oldu. Hayat getiriyor deniyor ya resmen öyle oldu. 2009 yılında mesleğe başladım. Bir gün kendi işimden çıktım ki o zaman baba mesleği olan marangozluk yapıyorum, berbere gittim. Berber Recep Gençtürk saçlarımı kesiyor ama canım acıyor makas saçımı çekiyor. Dedim makas körelmiş yarın bana getir bir ara keskinleştireyim dedim. Ertesi gün Recep bey getirdi makası marangozhanede yaptım. Ertesi gün tekrar geldi çok güzel olmuş diyerek başka makaslar da getirdi. Hatta uzun bir süre çevre berberlerde aletlerini getirdiler. Derken berber Recep bey bana bu işi yapsana, yapan biri yok Tekirdağ’da Çorlu’ya İstanbul’a götürmek zorunda kalıyoruz dedi ki şu anda Çorlu’da ki usta vefat etmiştir. Ben halen marangozluğa devam ediyorum. Bana bu işi yapmalısın diyor halen berber Recep bey. Ben de dedim ki bir araştırayım, ne gerekiyor, nasıl oluyor? İstanbul’da bu işi yapan birini aradım gel ben bilgi veririm dedi. Gittim İstanbul’a Tahtakale’ye buldum adresi. Adam kovdu beni bizim ekmeğimizle mi oynayacaksın dedi. Döndüm arkamı meğer o benim telefonda konuştuğum adamın ortağıymış, diğeri gel konuşalım dese de gitmedim.
H.T.Ü.: Bir şey sorup öğrenemediniz yani?
E.Ç.: Evet, diğeri öyle kovunca ısrar etmedim. Oralarda gezinirken İzmirli bir usta ile tanıştım. İzmir’e babamın yanına git o öğretir dedi. Ben de sonra atladım İzmir’e gittim.
H.T.Ü.: Vazgeçmemişsiniz.
E.Ç.: Hayır vazgeçmedim. 6 ayda 5 kere İzmir’e gidip gelerek birçok şeyi öğrendim. Çünkü birinin göstermesi gerekiyordu. Nasıl ne kadar hızla olacak v.s diye. Öğrendim, aletleri aldım ve başladım mesleğe. 2009 yılında başlamış oldum. 2 senedir de Bayol Pasajı içindeki dükkanda çalışıyorum. Marangozu bu işe başlayınca devrettim. Marangozluk baba mesleğim. O yüzden bu işte çok zorlanmadım. Elim yatkındı zaten. Severek, isteyerek yapıyorum.
H.T.Ü.: Tesadüf azmi, azim de zaferi getirmiş bir nevi.
E.Ç.: Kesinlikle öyle oldu. Berber koltuğunda o makasın saçımı çekmesi bana bu mesleği getirdi. Ben de öğrenmek için elimden geleni yaptım.
H.T.Ü.: Bileyici mesleğinin özelliği nedir?
E.Ç.: Bileme işi basit gibi görünüyor ama çok önemlidir. İncelik, ustalık ister. Usta öncelikle bilenecek olan malzemeyi tanıyıp hangi çelikten yapıldığını bilmesi lazım. Biz şuan bir çeliğe baktığımız zaman kalitesini biliyoruz. Mesela bıçağı bilediğin zaman yakmayacaksın, özelliğini bozmayacaksın. Bileme düzgün olacak. Bilediğin malzemenin ağzı eğri olmayacak. Bileme ince bir sanattır bunu herkes yapamaz. Kötü bir bileyici kaliteli bir bıçağı bileyeyim derken bıçağı bozabilir. Herkes bileme taşı alabilir ama önemli olan işin hakkını vermek, işi bilmektir. Müşteriyi memnun etmektir.
H.T.Ü:Hangi dönemler yoğun oluyorsunuz?
E.Ç.: Nisan- Mayıs aylarında budama dönemi olduğu için testere bilemede yoğunluk yaşıyoruz. Bıçaklarda ise Kurban Bayramı'nda yoğun oluyoruz. Kurban Bayramı'na 5-6 gün kala işlerimiz çok yoğun oluyor. Erişte kesim dönemleri olan Haziran-Temmuz aylarında bıçak bileme yoğun oluyor. Aynı zamanda koyun kırkma döneminde kırkma makasları bileriz. İnşaat sezonunda ise testere, ot biçme döneminde makas, budama zamanı bağ makası ve testere bileniyor. Bayram üzeri, terziler ve berberler makaslarını biletiyorlar. Kullanılan malzemenin mevsimine göre bir yoğunluk yaşarız.
H.T.Ü.: Bileme ömrü ne kadardır?
E.Ç.: Bilmeye ve kullanıma bağlıdır. Kimi var döner bıçağını 2 ayda bir bilemeye getiriyor, kimi de var haftada 1 getiriyor. Evdeki bıçakta aynen öyle, evdeki bıçağın keskinliği hanımların kullanımına bağlıdır.
H.T.Ü: Dükkanda pek çok bıçak ve anahtar da görüyorum.
E.Ç.: Evet, Sürmene Dövme Bıçak Sanayi yani Sürdövbısa marka bıçakların bayiliğini yapıyorum. Buna da şöyle başladım: Bu bıçaklardan 2 – 3 kutu aldım satmak için dediler satamazsın, bayiliğini almam lazım dediler. Bunun üzerine firmanın müdürü geldi onayladı ve öyle devam ediyorum şuan. Bu bıçaklar tamamen el yapımı, çok kaliteli. Onun dışında anahtar da yapıyorum, çilingirlikte. İstanbul çilingirlik odasına kayıtlıyım. İnternette Tekirdağ anahtarcım diye arattığınızda biz çıkıyoruz. Ev, buzhane kapıları, araba kapıları açıyorum sadece çelik kasa açmaya gidemiyorum onun da kursuna gideceğim yakında.
H.T.Ü.: Ne güzel, on parmakta on marifet. Bu işleri birilerine öğretiyor musunuz? Özellikle bileyicilik mesleğini.
E.Ç.: Elbette, öğretiyorum ve öğrenilsin de istiyorum. Çünkü kaybolsun istemiyorum bu mesleğin. Yanımda çalışan elemanıma, torunuma öğretiyorum. Bu işi yapmak isteyenlere şunu söyleyebilirim ki bilgi ve tecrübe şart. Dikkatli olmak lazım ayrıca. Çünkü bazen ellerimiz zarar görebiliyor ama gereken özen gösterilirse bir şey olmaz.
H.T.Ü.: Ekrem bey çok teşekkür ederiz bize zaman ayırdığınız ve iyi çalışmalar dileriz.
Yayınlanma Tarihi : 1 Ocak 1970
Okunma Sayısı : 4840
Okunma Sayısı : 4840