TEKİRDAĞ SAADET'DEN 9 MADDELİK AK PARTİ ELEŞTİRİSİ

 

TEKİRDAĞ SAADET'DEN 9 MADDELİK AK PARTİ ELEŞTİRİSİ

 

 

 

Saadet Partisi Tekirdağ İl Başkanı Feti Pehlivan AK Parti iktidarını  9 madde üzerinden eleştirirken karşılığında da 9 maddelikte bir öneri paketi sundu.

 

Pehlivan yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "12 Yıllık Ak Parti iktidarı döneminde uygulanan Üç Kağıt politikası olarak isimlendirebileceğimiz; İstikbar, Gerginlik ve Acındırıp Mağduru oynama politikaları yüzünden ülke siyaseti maalesef baştan sona tıkanmıştır. Bu tıkanmayı şu tarihi tespitlerle ortaya koymak istiyorum.

 

Bilindiği gibi;   

 

1.     Milletimizin karşı çıkmasına rağmen Irakta Amerika’nın yanında yer alıp Saddam’a karşı yürütülen savaşta fiili ve lojistik destek politikaları uygulandı. Sonuç: Irak'a demokrasi gelmediği gibi, Irak kaosa sürüklenerek bir buçuk milyon ölü verdi. Fiilen üçe bölündü. Kaybeden İslam Alemi ve Irak oldu. Aldatılan ise Türkiye oldu.

 

2.     Afganistan’da Amerika’nın sanal düşman olarak gizlice kurup organize ettiği El Kaide örgütü bahanesiyle işgal edildi. Türk birlikleri de Nato ile birlikte Afganistan’da konuşlandırıldı. Kaybeden Afganistan, aldatılan Türkiye oldu. 

 

3.     Libya’ya Fransa’nın haksız saldırısı üzerine Nato’yu yardıma çağıranlara karşı sayın Başbakan “Libya’da Nato’nun ne işi var” dedikten kısa bir süre sonra Nato’nun Libya’ya girmesi gerektiğini beyanla Türk deniz ve hava kuvvetlerini Nato’nun emrine vermiştir. Böylece Libya batılıların arzu ettiği istikamette büyük bir kaosa sürüklenip on binlerce ölü vererek üçe bölünmüştür. Aldatılan ve kaybeden yine Türkiye olmuştur. 

 

4.     Suriye ile vizeler kaldırılıp ortak bakanlar kurulu toplantıları büyük şaşaalarla yapılmış, ardından kısa bir süre sonra Sayın Başbakan “Sen orada oturamazsın, Sen zalimsin, sen halkına zulmediyorsun” diyerek yapmış olduğu her olumlu şeyden çark etmiş, üç beş haftada halledeceğini zannettiği Suriye meselesi Türkiye’nin iç ve dış politikasını 3 yıldır esir almıştır. Batılılar tek kurşun bile atmadan ve hiçbir masrafa girmeden Türkiye’ye Ortadoğu’da sanal bölgesel güç olma modeli vererek, Suriye’de 150 binden fazla insanın ölmesine, 2 milyon insanın vatanlarını terk etmesine sebep olunmuştur. Bütün bunların yanı sıra Suriye’de bulunan Hamas’ın siyasi karargahı oradan kovulmuş ve böylece Suriye İsrail’in arzı mev-ud toprakları içerisinde yutabileceği yumuşak lokma haline getirilmiştir. Şimdi de Cenevre’deki çözüm arayışları ile üçe bölünmek üzere hazırlıklar yapılmaktadır. Yine Kazanan İsrail ve batılılar olmuş, kaybeden Suriye Müslümanları, aldatılan ise Türkiye olmuştur.

 

5.     Büyük bir şaşaayla ve şaşkınlıkla karşılanan Arap Baharı üzerine, Sayın Başbakan Ortadoğu’da sanal bölgesel güç olma modeli uğruna Mısıra giderek, Müslüman Mısır halkına ısrarla Laikliği uygulama tavsiyesinde bulunmuş, batılıların bu teklifini ihvan ve mısır halkı hiç tereddütsüz reddetmiş, ardından Mısırda İsrail, Batı ve Arap birliği destekli askeri darbe ile Arap kışına döndürülerek, Gazze ölümüne terk edilmiştir. Burada yine kazanan İsrail ve Batılılar olmuş, Kaybeden Mısır halkı, ve Filistin, Aldatılan ise Türkiye olmuştur.

 

6.     30 yıldan beri batılı ülkelerin ve İsrail’in açık desteği ile devam eden, 40 bin den fazla vatan evladının canına mal olan, PKK terör örgütüne karşı iktidar aşağıdaki şu maddeleri sırasıyla uygulamaya konulmuştur. Önce güce güç. Sonra açılım. Sonra çözüm, Sonra barış. İçinde İslam Kardeşliğinin zerresi bulunmayan bu politikalarının gelip dayandığı son nokta, müebbet hapse mahkum olan terörist başı Öcalan resmi ve tek muhatap kabul edilecek duruma gelmiştir. Bu durum İleride İsrail destekli büyük Kürdistan'ın kurulacağı ve Türkiye’yi içinden çıkılamayacak olan bir çözümsüzlük sürecine götüreceği maalesef görülmektedir. Burada kazanan Batılılar ve İsrail, Kaybeden ise AB’ne girme aşkıyla onlara doğru koşup aldatılan Türkiye olmuştur.

 

7.     Nato’ya girdiğimiz yıllardan beri, devletin içinde önceleri milliyetçilerden ve ulusalcılardan devşirilerek oluşturulan derin devlet kadrosunun, efendileri için yaptığı hizmeti sonraları kendileri için kullanmaya başlaması üzerine, ırkçı emperyalizm tarafından değiştirilmesi kararı verilmiştir. Değiştirilen eski maşaların yerine ılımcı İslamcılardan seçilen yeni maşalar hızla devreye sokulmuştur. Böylece bu senaryoyu yazmayan ve bu senaryonun hiçbir yerinde bulunmayan Sayın Başbakan, değiştirilen Ergenekon terör örgütünün savcılığına soyunarak, bundan sürekli siyasi pirim elde etmiştir. Şimdilerde ise yeni maşalardan yediği darbe ile eski maşalara, “yeni paralel yapı tarafından kumpas kuruldu diyerek,” onlardan özür dileyecek noktaya getirilmiştir. Burada da yazık ki kaybeden Milletimiz, aldatılan ise Sayın Başbakan olmuştur.

 

8.     12 Yıldan beri sürekli borçlanmaya dayalı olarak uygulanan Neoliberal Kapitalist ekonomi politikaları, ithalatı azdırarak sadece ülkenin hizmet ve tüketim sektörüne sanal bir rahatlama getirmiştir. Güçlü ülke olabilmenin şartı olan üretimi artırma, sanayileşerek büyüme politikaları ise tamamen terk ederek gelinen bu noktada ülkemiz 600 milyar dolar borca sokulmuştur. Şimdi de birkaç yolsuzluk soruşturması ile 120 milyar dolar mali değer kaybı ve son 6 ayda %30 devalüasyon, faizlerin üç kat artması ve yıllık büyüme hedefinin yarıya düşürülmesi ile neticelenmiştir. Bundan da kaybeden milletimiz, aldatılan ise ırkçı emperyalizmin çizdiği senaryoyu oynayan Sayın Başbakan olmuştur.

 

9.     AB dayattığı müktesebata dayalı olarak ülke genelinde uygulanan İslam dışı Liberal eğitim politikaları neticesinde gençliğimiz milli ve manevi değerlerimizden uzak yetiştirilmiştir. Buda gösteriyor ki her alanda gençliğimizin içine düşürüldüğü suç oranları kat kat artarak önümüze çıkmaktadır. Gelinen bu noktada iktidarın 12 yıldan beri Milli Eğitimin ders muhtevasını, milli ve manevi değerlere uygun olarak değiştirmediği ve değiştirmeye de niyeti olmadığı yapılan ithal uygulamalarla açıkça belli olmaktadır bu tatbikatların sonucunda ise kaybeden aileler ve gençliğimiz, aldatılan ise 12 yıllık AKP iktidarı olmuştur.

 

Yukarıdan beri belirttiğimiz Bu; “kibirlenme, gerginlik ve kutuplaştırma, her seçim öncesi acındırma ve mağduru oynama politikaları neticesinde, ülkemizde şahsi ahlak, siyasi ahlak ve ticari ahlak çökme noktasına getirilmiştir.” Bu politikalardan acilen AK Partiyi ve Milletimizi kurtarmanın tek yolu, kuvveti üstün tutan batıl yapıdan Hakkı üstün tutan, maneviyatçılığı ve nefis terbiyesini esas alan Milli Görüşün aşağıdaki politikalarına dönmekle mümkün olacaktır.

 

1.     Kibirlenme değil, Tevazu

2.     Gerginlik ve Kutuplaşma değil, Kardeşlik ve Kucaklaşma

3.     İki Yüzlülük değil, Samimiyet ve Hoşgörü

4.     Mağduru Oynama ve Acındırma değil, Ciddiyet

5.     Borçlanma değil, Üretim

6.     Özel Hayatı Takip Etme Değil, Özel Hayatı Koruma

7.     Şahsi Çıkarlar İçin değil, Ümmetin Selameti İçin Çalışma

8.     Yönetimde Dağıtma değil, Toparlama ve Bütünleştirme

9.     Üslupta Çekişme değil, Nezaket ve Efendilik

 

düsturları önümüzdeki kritik seçim süreçlerinde esas alınmalıdır. Bunun neticesinde milletimiz birlik ve beraberlik içinde ancak huzur bulup, geleceğe güvenle bakıp, kaybettiklerini geri alma ve aldanmama imkânına kavuşacaktır." 


Feti Pehlivan

Saadet Partisi Tekirdağ İl Başkanı

Yayınlanma Tarihi : 6 Şubat 2014
Okunma Sayısı : 1195
reklam yan