MECLİS ARAŞTIRMA ÖNERGESİ
MECLİS ARAŞTIRMA ÖNERGESİ
CHP Tekirdağ Milletveki
Köprülü TBMM Başkanlığı'na verdiği yazılı önergede şu satırlara yer verdi: "Bu yıl, başta Trakya bölgemiz olmak üzere; Marmara, İç Anadolu, Akdeniz Bölgesi ve devamında tüm Türkiye genelinde yaşanan tarımsal kuraklık en fazla çiftçilerimizi vurmuştur. Kış aylarında yaşanan bu kuraklık sebebiyle tarımdan gıdaya, enerjiden perakendeye birçok sektör derinden etkilenmiştir.
Uzun süredir yağış olmaması nedeniyle çiftçilerimiz zor durumda kalmış, özellikle Trakya bölgemizde geçimini buğday ve ayçiçeğinden sağlayan üreticilerimiz toprağa düşmeyen yağmur nedeniyle büyük sıkıntı yaşamaya başlamıştır. Kuraklıktan dolayı olumsuz etkilenen, borç harçla tarlalarını eken çiftçilerimiz topraklarını elden çıkarmak durumu ile karşı karşıya bırakılmıştır.
Geçen yıl ayçiçeğinden alınan yüksek verimin, bu yıl büyük oranda düşeceğini ve yağışların olmaması durumunda verim kaybının yarı yarıya azalacağınıbelirten üreticiler; özellikle ilkbaharda da yağış olmaması halinde ayçiçek üretiminde rekolte düşüklüğü olacağına dikkat çekmektedirler.
Bölgemiz üreticisinin en önemli gelir kaynağını oluşturan buğday ve ayçiçeği hasadında oluşan kayıplar, üreticinin gelirinin azalması anlamını taşırken bu sonuç aynı zamanda ülkemizin tamamı göz önüne alındığında trilyonları bulan kayıplara dönüşecektir.
Dünyada yaklaşık 1 milyar insanın açlıkla karşı karşıya olduğunu ve gıda üretiminin artırılması gerektiğini her fırsatta dile getiren Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) kuraklık konusunda ülkelere ciddi uyarılarda bulunurken; Türkiye’de bu doğrultuda yeterli tedbirlerin alınmadığını ifade etmektedir.
Türkiye’nin de içinde bulunduğu Akdeniz Havzası’nda gelecekte şimdikinden iki kat daha sık kuraklık yaşanacağı raporlarla tespit edilmişken; ülkemiz için tarımda büyüme rakamları incelendiğinde kuraklığın etkilerini görmek mümkündür.
Özellikle kuraklığın etkili olduğu 2001-2007 yılındaki tarımda büyümenin negatif yönde olduğu ve 2007’de kuraklık nedeniyle tarımda % 7 küçülme yaşandığı belirtilmektedir.
2007-2008 yılında yaşanan tarımsal kuraklık nedeniyle ise tarım sektörünün 5 milyar doları bulan zarara uğradığı da ifade edilmektedir.
Hal böyleyken, kuraklığın önümüzde ki yıllarda daha da artacağı uyarısı yapılırken, buğday ve ayçiçeği başta olmak üzere ürünlerin yüzde 50’ye yakınının ithal tehlikesi gündemdedir.
Bütün bunların sonucunda; ürün kayıpları, hastalık, kalite kaybı ve zararlılarda artış gibi sorunların yaşanması ortaya çıkarken, saman sorunu, yem fiyatlarında ki artış başta olmak üzere, kuraklığın hayvancılığı da etkileyeceği vurgusu yapılmaktadır. Hayvancılıkla uğraşan çiftçilerimizin de kuraklıktan dolayı mağdur olarak hayvanlarını kesime yollamak zorunda kalabileceklerini ifade eden uzmanlar; yaşanan kuraklığın önlem alınmaması halinde Türk tarımına ve hayvancılığına büyük darbe vuracağını söylemektedirler.
Kış kuraklığının çok tehlikeli olduğunu, yaz kuraklığına benzemeyeceğini ifade eden uzmanlar kuraklıktan etkilenen üreticilere borçlarında ödeme kolaylığı sağlanmasını, sulamaya yeterli yatırımın yapılmasını kaderi doğa koşullarına teslim edilen tarla tarımına yönelik acil önlemler alınmasını önermektedirler.
Ülkemizin tamamını, en çok da Trakya bölgemizi etkileyen kuraklık konusunda ülkesel ölçekte kuraklık erken uyarı ve izleme altyapısı ve yönetim sisteminin olmayışı, kuraklık nedeniyle mağdur olan çiftçilerimizin doğacak zararlarının karşılanması ve desteklenmesi, bu alanda bütçe ve maliyet politikalarının gözden geçirilmesi, ithalatın önüne geçilmesi ve doğa koşullarına teslim olan tarla tarımının kuraklık tehditinden kurtarılması için alınacak önlemlerin araştırılarak tespit edilmesi için Anayasanın 98, içtüzüğün 104. ve 105. maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılması hakkında gereğinin yapılmasını arz ederiz."
Okunma Sayısı : 1107