İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşçı TBMM Genel Kurulu’ndaki konuşmasına 12 Ocak 2024'te hain terör örgütü tarafından şehit edilenler başta olmak üzere tüm şehit ve gazileri anarak başladı. Şehit ailelerine seslenerek "Sizleri unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız" ifadelerini kullandı. Taşçı, İYİ Parti olarak kayyum uygulamalarına baştan beri karşı olduklarını vurgulayarak, “Biz, İYİ Parti olarak, daha önce defaatle ifade ettiğimiz gibi; Nerede, hangi belediyeye, hangi gerekçeyle atanmış olursa olsun kayyuma karşıyız! Eğer bir belediye başkanının, Hangi siyasi parti rozetini takıyor olursa olsun, Hangi terör örgütüne olursa olsun, hizmet ettiği, Belediyesinin imkanlarını o bebek katillerinin, o canilerin, o alçakların kullanımına açtığına dair bir şüphe varsa soruşturulsun; yargılansın ve sonuçta suçun oluştuğuna hükmedilirse de en ağır şekilde cezalandırılsın. Başından sonuna destekleriz” dedi. Taşçı, yolsuzluk, hırsızlık ve kamu malını kötüye kullanma iddiaları olan belediye başkanlarının da soruşturulması ve cezalandırılması gerektiğini belirtti.

Hukuk Devleti İlkesi Zedeleniyor
 

İYİ Partili Taşçı bu süreçlerin hukuk çerçevesinde yürütülmesinin önemine dikkat çekti. Millet iradesinin siyasallaşmış yargı eliyle tahakküm altına alınmaması gerektiğini vurgulayan Taşçı, belediye meclislerinin kendi içinden bir başkan seçerek yönetime devam etmesinin mümkün olduğunu söyledi.

 

Meclis Kayyum Atanan Belediyeleri Araştırmalı
 

          Taşçı, Terör suçlarını cezalandırmakla millet iradesini cezalandırmayı, yolsuzluğu cezalandırmakla millet iradesini cezalandırmayı birbirinden ayırmak gerektiğini belirtti.  Bunun en kestirme yolunun kayyum atanan belediyeleri kapsayan bir meclis araştırması yapmak olduğunu, iddia edilen suçların oluşup oluşmadığının, siyasi hesapların olup olmadığının araştırılarak kamu vicdanının rahatlatılması gerektiğini savundu. İYİ Partili Vekil “Millet iradesinin tecelligahı saydığımız bu çatı altında, bize yakışan, Terör suçlarını cezalandırmakla millet iradesini cezalandırmayı, Yolsuzluğu cezalandırmakla millet iradesini cezalandırmayı ayırabilmektir! Bunu yapmanın en kestirme yolu da, bu önerge, veya uzlaşarak verilecek bir ortak önerge doğrultusunda; Kayyum atanan belediyelerde bir Meclis Araştırması yapmak; İddia edilen suçlar oluşmuşsa ona göre, Yok eğer oluşmamışsa, bütün bu gürültülü operasyonların perde arkasında siyasi hesap-kitap varsa da ona göre bir raporla kamu vicdanını rahatlatmaktır! Ama, Meclis’in bunu yapabilmesi için de, önce kendi meşruiyetini tartıştırmaması gerekir” dedi.

Anayasa'nın Arkasından Dolanmayın!
 

Anayasa'ya aykırı bir şekilde cumhurbaşkanının yeniden aday gösterilmesine yönelik girişimlere de değinen Taşçı, “Hukuk devleti, kimse devletin gücünü keyfi olarak kullanamasın diye savunduğumuz bir mefhumsa; O zaman, Anayasa’nın bir daha aday olamayacağını açıkça ortaya koyduğu Sayın Cumhurbaşkanını yeniden aday yapmak için Anayasa’nın arkasından dolanma ittifakına dahil olmaması gerekir hiçbirimizin mesela!” dedi. Bir belediye başkanının aynı anda hem devlet yetkilileriyle "barış yemeği"nde olup hem de terör soruşturmasıyla görevden alınmasının ve terör örgütü başının ulağı olarak hareket etmesinin kabul edilemez olduğunu belirten Vekil, bu durumun kurumları ve kavramları sulandırdığını ifade etti. Kayyum uygulamalarını meşrulaştırmaya çalışanların ve aynı zamanda bu uygulamalarla mücadele ettiğini iddia edenlerin çelişkili tutumlarını eleştiren Taşçı “Dileyen hem kayyumu meşrulaştırıp hem kayyum politikasıyla mücadele ettiğini… Hem siyasi fantezileri uğruna Anayasa’nın arkasından dolanmaya kapı aralayıp, hem hukuk devleti adına mücadele verdiğini elbette iddia edebilir; Ama biz buna inanır mıyız! Tabii ki hayır.” ifadeleriyle konuşmasını sonlandırdı.