YUNANİSTAN’DA ASYAPORT RAHATSIZLIĞI
Avrupa’nın 4’üncü büyük konteyner limanı Asyaport’un Avrasya deniz ticareti üzerindeki büyüyen etkisi Yunanistan’da rahatsızlık yarattı. Yunan Koramiral Nikolaos Papanikolopoulos Asyaport’un ülkesindeki Dedeağaç limanını tehdit ettiğini dile getirdi.
300 bin metrekare alana 2 bin 100 metre rıhtım uzunluğuna ve yıllık 2 milyon 500 bin TEU elleçleme kapasitesine sahip Asyaport, Asya ile Avrupa arasında yürüttüğü köprü görevini her geçen gün perçinliyor. Yakın gelecekte dünyanın ticaret dengelerini değiştirecek Çin’in Bir Kuşak Bir Yol Projesi ile önemi bir kez daha anlaşılan Türkiye’nin en genç limanlarından Asyaport’un önlenemez yükselişi Yunanistan tarafından rahatsızlıkla karşılanıyor. Yunan Koramiral Nikolaos Papanikolopoulos ‘Trakya’da Gelişme Neden Yavaş’ başlığıyla yayınladığı makalesinde Asyaport’un Dedeağaç limanını tehdit ettiğini vurguladı. Yunan Parlamentosu başta olmak üzere siyasi partileri ve tüm Yunan halkını uyardığı görülen Papanikolopoulos, Asyaport’un yanı sıra Türkiye’deki yeni gelişmelerin de Yunanistan açısından tehdit kabul edileceğini dile getiriyor. Papanikolopoulos, Saros Körfezi’nde kurularak Rus doğalgazını Avrupa’ya ulaştıracak FSRU limanı için de “Bölgemizdeki ünlü gelişmenin neden hala yakalanması zor bir rüya olduğunu merak ediyorum” diyor.
Nikolaos Papanikolopoulos’un vurguları şu şekilde;
“2010 yılında ülkemizde ekonomik kriz ve muhtıra başlarken, İstanbul – Dedeağaç karayolu arasında, Marmara Denizi’nin ortasında yer alan komşumuz Tekirdağ’da Asyaport, sıfırdan yeni bir modern konteyner terminalinin kurulması için çalışmalara başlamıştı. Bu proje, başlangıçta ve sonrasında daha iyi ve daha verimli çalışması için Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) tarafından dört kredi ile 100 milyon doları aşan bir tutarla finanse edildi. Asyaport davasının limanımızı yeniden ön plana çıkardığı diğer şeylerin yanı sıra ‘Asyaport, Dedeağaç limanımızı tehdit ediyor’ başlıklı bir makale yayınlamıştım… Yirmi yıldır bir başka ‘Arta köprüsü’ olarak inşa edilen Dedeağaç limanı ve hala uyandığımızda ve limanımızı inşa ettiğimizde -eğer bir daha inşa edersek- çok geç olması mümkün mü? 1995’te ilk çalışmalara başlayanlar bizler olmamıza rağmen belki sırayla başkaları bizi ‘yemiş’ olabilir mi? Bundan kimse sorumlu değil mi”
Asyaport’un MSC ile yıllık 500 bin TEU’yu işlemek için anlaşma yaptığının altını çizen Nikolaos Papanikolopoulos, Cenevre merkezli Mediterranean Shipping Company (MSC)’nin dünyanın en büyük ikinci konteyner taşımacılığı şirketi olduğunu da ekliyor. Papanikolopoulos, “Asyaport Türkiye’de Çorlu Avrupa Serbest Bölgesi’nin yanında yer almaktadır. Çorlu A.S.B., bazı durumlarda özel gümrük ve vergi rejimine sahip büyük çok uluslu şirketlerin üretim hatları ve üretim hacmi olan 170 küçük, orta ve büyük işletmesi ile 2 milyon metrekarelik bir sanayi parkıdır. Türkiye dışına yüzde 85’ten fazla ihraç edilen ürünler tamamen vergiden muaftır. Çorlu A.S.B., Trakya Ekonomik Formunun girişimiyle Dedeağaç’tan birçok önemli kişi tarafından ziyaret edildi. X-Ray konteyner kontrol sistemine sahiptir. Karayolu ve demiryolu ağına bağlıdır ve aynı zamanda toplam bin 200 kişiye istihdam sağlayan bir lojistik merkez olarak işlev görmektedir. ISO 50001 enerji yönetimi sertifikasına sahiptir. ISO 14000 çevre yönetimi sertifikasına sahiptir. Limanda kullanılan elektriğin bir kısmı güneş panelleri ile üretilirken yakıt tüketimini yaklaşık yüzde 95 oranında azaltan elektrikli vinçlere (E-RTG) sahiptir. Lastikli araçları ya da taşıtları sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) kullanır” şeklinde yazdı.
Son haberlerin Yunanistan için yürek parçalayıcı olduğunu söyleyen Papanikolopoulos, “Asyaport’un tehlike çanlarını çaldırmasının üzerinden on (10) yıl geçmesine rağmen hala kendi limanımızın gelişimine uyanamadık. Başa döndük. Rekabette yeni bir gecikmeden bahsederken son haberler yürek parçalayıcı. Yakın zamanda Saros Körfezi’ndeki mahallemizde meydana gelen bir başka olay, bölgemizdeki ünlü gelişmenin neden hala yakalanması zor bir rüya olduğunu merak etmeme neden oluyor. Temmuz 2020’de, Türkiye’nin devlete ait petrol ve gaz şirketi BOTAŞ, Saros Körfezi’nde yeni bir yüzer sıvılaştırılmış doğal gaz yüzer Depolama Yeniden Gazlaştırma Birimi (FSRU) inşaatı için bir ihale açtı. 2022’de faaliyet göstermeyi hedefliyor. Dedeağaç’ta 2010 yılından beri planlanan yüzer Bağımsız Doğal Gaz İstasyonu (ASFA) ile aynı. Türkiye’nin bugüne kadar iki kara LNG (sıvılaştırılmış doğal gaz) ithalat terminaline sahip olduğuna dikkat edin. Biri Marmara’da 1994 yılında beri 255 bin m³ depolama kapasitesi ile ‘Ereğli LNG Depolama Tesisi’ adı altında. Diğeri ise İzmir’de 2006 yılından bu yana 280 bin m³ depolama kapasitesi ile ‘İzmir Aliağa LNG Terminali’ adı altında” şeklinde yazdı.
Okunma Sayısı : 873