YONTAR: YAŞANAN SIKINTIYI GÖRÜN

“Bürokratlarınızla, bakanlık personelinizle lütfen halka inin, vatandaşa dokunun, yaşadığı sıkıntıları görün ve onları dinleyin.”

Cumhuriyet Halk Partisi Tekirdağ Milletvekili Nurten Yontar, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bütçesi hakkında yaptığı konuşmada, “Bugün, istihdam-çalışma yaşamı ve sosyal güvenlik alanının en önemli sorunlarından biri düzensiz göç ve bunun sosyal-toplumsal-ekonomik etkileridir. Suriye’den gelen geçici koruma statüsündeki göçmenler, Afganistan ve dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen yasadışı kaçak göçmenlerin çalışma hayatı ile olan ilişkilerinin düzenlenmesi, denetleme-teftiş gibi süreçlerin uygulamaya konulmaması adeta kaçak işçi çalıştıranlara ödül niteliğinde olmuştur. Bir de çalışma sürelerini 3 yıla çıkardığınızla övünüyorsunuz. Bizim insanlarımız işsizken göçmenlerin büyük bir çoğunluğunun çalışıyor olması ne kadar düşündürücü? diyerek konuşmasına başladı.  

Yontar, “Ara ve nitelikli eleman yetiştirmek amacı ile Milli eğitim Bakanlığı ile ortak olarak yaptığınız Mesleki Eğitim Projesi var.  Bu proje çocuk işçiliğinin önünü açmıyor mu? Bu MESEM'lerde kaç çocuk işçi çalışıyor?  Bu çocukların aile durumlarına baktınız mı? Bunlara pedagojik anlamda destek sağlanıyor mu? Bunların başına gelebilecek iş kazalarına ilişkin ne gibi önlemler alınıyor? Bunlar daha çocuk, ustaları başında olmadan çalıştırılmaları ne kadar doğrudur?” diyerek Bakan Işıkhan’a sorularını yöneltti.

Yontar konuşmasının devamında, “İş kazaları demişken, kayıtlara göre 2024 yılında ekim ayı dâhil 1513 işçi iş kazalarında yaşamını yitirmiştir. Ya kayıtlara geçmeyenler? Türkiye’de iş cinayetlerinin önlenmesi için işyerlerinin bağımsız bir denetim sistemi kurularak denetlenmesi gerektiği düşüncesindeyiz. Fakat bu yapılmadığı gibi kamusal denetim de güçlendirilmemektedir.” diye iş kazaları konusundaki düşüncelerini dile getirdi. 


Yontar; “Asgari ücret artık neredeyse azami ücret noktasına geldi. Eskiden filmlere bile konu bir orta direk vardı. Siz orta direk grubunu da yok ettiniz. Türkiye’nin yüzde 15 -20’lik kısmı zengin kalanı fakir oldu. Eskiden kıdemini alan bir vatandaş ev veya araba alabiliyordu, Şimdi sayenizde bir evin dört duvarlı odasını alabiliyor. Banyosunu veya mutfağını bu kıdemle alamaz.  Yine eski Türkiye dediğiniz Türkiye’de, bir asgari ücretli 4 kişilik ailesine rahatlıkla bakabiliyordu. Şimdi bir asgari ücret kiraya bile yetmiyor. Aileyi geçindirmek ne mümkün. CHP olarak asgari ücretin 30 bin liranın altında olmaması ve 3 ayda bir enflasyon güncellemesi verilmesi gerektiği düşüncesindeyiz.” dedi.

Yontar ayrıca Bakan Işıkhan’ın sunumunda anlattığı konulara değinerek; “Sayın Bakan sunumunuzda “ilave istihdam sağlayan işverenlerimize sigortalı başına 31 bin liraya kadar prim desteği sağladık.” diyorsunuz. Vergi ve faiz borcunu sildiğiniz yandaş iş adamlarını bu destekten ne kadar yararlandırdınız? Emekli yılı ilan ettiğiniz 2024’te emekliye veremediğiniz desteği bu yandaşlara vermek ne kadar doğrudur? Sayın Bakan, sunumunuzdan “Eğitimli Çocuk Bakıcılarının Teşviki Yoluyla Kayıtlı Kadın İstihdamı Projesi II kapsamında çalışan annelere aylık yaklaşık 12 bin lira destek vermeye devam edildiğini” öğreniyoruz. Destek alan kaç anne var ve bu anneleri nasıl tespit ediyorsunuz? Söz konusu projeden kaç annenin haberi oldu? Bu nasıl duyuruldu?” konuşmasına devam etti.

Milletvekili Yontar, komisyon toplantısında; “Ülkemizde kadınların istihdam oranı %32,9 ile OECD ülkeleri arasında sonuncudur. Atanmayan, KPSS puanı olan binlerce engelli vatandaşımız sizden atama beklemektedir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 30. maddesi kapsamında işverenler, 50 veya daha fazla işçi çalıştırdıkları, özel sektörde %3, kamu işyerlerinde %4 engelli ve %2 eski hükümlü işçiyi uygun işlerde çalıştırmakla yükümlüdürler. Sayın bakan emin olun bu kadrolar boş. Buralara niye atama yapılmıyor? Mesela bakanlığınızda bu kadrolar dolu mu? Bu işyerlerinde denetim kim tarafından, nasıl yapılıyor?” dedi. 

Yontar konuşmasının devamında; “Sayın Bakan, Mecliste bizimle birlikte gece gündüz demeden çalışan danışman arkadaşlarımız var. Bu arkadaşlarımız özlük hakları bakımından ciddi problemler yaşıyorlar. Geçtiğimiz dönem Meclis Başkanı olan Mustafa Şentop, danışmanların özlük hakları ile ilgili bir kanun teklifi vermişti ancak kanun gündeme bile alınmadan kadük oldu. Eğer hakkaniyetli bir Bakan olmak ve bir hak vermek istiyorsanız bu sözleşmeli personelin iş sonu tazminat hakkını verin. ”diyerek TBMM’de çalışan danışmanların özlük hakları konusunu dile getirdi. 

Yontar son olarak; “1/1/2012 tarihinden itibaren gelir testi uygulaması hayata geçirilerek genel sağlık sigortası zorunlu hale getirilmiştir.  Vatandaşlarımıza ne kadar duyuruldu, meçhul? Şimdi de haberi olmayan vatandaşlarımıza borç belgeleri gönderiyorsunuz. Geliri olmayan bu borcu nasıl ödeyecek? Diğer yandan 1/1/2017 tarihi itibarıyla gelir testi yaptırma zorunluluğu ortadan kaldırılmış olup, aylık brüt asgari ücretin yüzde 3’ü oranında aylık GSS primi ödeyerek ailece sağlık hizmetlerinden yararlanabilmektedirler. 2012 yılından bugüne süregelen zamanda GSS fonunda yaklaşık 170 milyar lira biriktiği anlaşılmaktadır. Ekim 2024 yılı itibarı ile biriken gelir ne kadardır? GSS kanununa göre, GSS fonunda biriken paranın sigortalıların sağlık hizmetlerine harcanması gerekir. Bu bağlamda, halen kapsam dışında bırakılan ilaçlar, Tip1 diyabet hastalarının sensörleri, kanser hastalarının ilaçları, özellikle akıllı ilaçlar, SMA’lı çocukların tedavileri ve diğer nadir hastalıkların tedavileri gibi hizmetler kapsam içerisine alınmalıdır. Özellikle 12 bin 500 lira ile yaşam savaşı veren emekli vatandaşlarımızın katılım payları hemen kaldırılmalıdır. Türkiye, işsizlikle mücadelede işsizleri korumak için, 1.6.2000 tarihinde 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu çıkarmıştır. Bu Kanun çerçevesinde, işçi-işveren ve devletin ödeyeceği sigorta primlerinden oluşturulan İşsizlik Sigortası Fonu’ndan, işsiz kalan sigortalılara işsizlik ödeneği verilmesi öngörülmüştür. Ancak, yasa gereği fondan yapılacak olan işsizlik ödeneğine hak kazanma koşulları oldukça ağır olup, işsizlik ödeneği miktarı ve ödeme süresi insanca bir yaşam için yetersizdir. İŞKUR’un Eylül ayı verilerine göre işsizlik ödeneğine başvuranların ancak yarısı işsizlik maaşı almayı başardı. Ocak-Eylül döneminde işsizlik ödeneğine başvuran toplam kişi sayısı ise bir milyon 200 bini buldu. İşçilere ödenecek olan işsizlik ödeneğinin miktarının ve süresinin yeniden düşünülmesi ve buna göre yeniden yapılandırılması gerekliliği düşüncesindeyiz.” diyerek ulusal anlamda birçok kesimi ilgilendiren GSS borçları ve işsizlik ödeneği konusunu da gündeme alarak sözlerini tamamladı.

Yayınlanma Tarihi : 2024-11-16 17:33:47
Okunma Sayısı : 109
kiremitçiler