İYİ Parti Grubu adına Azerbaycan Cumhuriyeti Hükûmeti Doğal Gaz Alanına İlişkin yapılan İşbirliği Anlaşması üzerine söz alan Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşçı 33 yıl önce Hocalı'da yaşanan vahşetin diğer soykırımlardan hiçbir farkı olmadığını vurgulayarak sözlerine başladı.

Taşçı; TBMM'nin Hocalı soykırımını yeterince önemsemediğini ve bu konuda bir saygı duruşunda bile bulunulmadığını eleştirerek, "Hocalı'da yaşanan vahşet ne her yıl burada andığımız Srebrenitsa'dan aşağıydı, ne Gazze'den aşağı, ne Nazi zulmünden aşağı, ne Ruanda, ne Vietnam. Ki ilk görenler Hocalı'yı soykırımdan sonra andıkları ilk yer Hiroşima'ydı. Dolayısıyla ben sormaktan kendimi alamıyorum: Bu soykırımlar, bu katliamlar, zulümler bir tek Türk'ü hedef aldığında mı bu kadar kolay hazmedilebilir oluyor acaba? Soyu kırılan Türk olunca mı böyle kolay alışılıyor bunlara? Böyle mi ki bu nevi her zulme karşı kah özel bir oturumla, kah genel bir görüşmeyle karşı duruşunu gösteren bu kutlu çatı es geçiyor Hocalı soykırımını. Bir saygı duruşunda da mı bulunamazdık? dedi.

“Hukuken Tescillenmeli”

Hocalı'da yaşanan katliamdan kesitler hatırlatan Taşçı, insanların diri diri yakıldığını, hamile kadınların karınlarının deşildiğini ve çocukların koparılan kafalarının top yapıldığını, bu vahşetin unutulmaması ve sıradanlaştırılmaması gerektiğini vurguladı. Hocalı'da 63'ü çocuk, 106'sı kadın ve 70'i yaşlı olmak üzere 613 kişinin öldüğünü hatırlatan Taşçı, bu rakamın sadece cenazeleri alınabilenleri kapsadığını ve Hocalı'da yaşananların hala tam olarak aydınlatılamadığını ifade etti. Ayrıca, Ermenilerin ateş açmama sözü verdikleri ormanda dahi insanları öldürdüklerini belirtti. Taşçı, Ermeni işgalcilerin Hocalı'da yaptığının Türk soykırımı olduğunun hukuken tescili için gerekli olan her türlü delilin mevcut olduğunu vurguladı. İsim isim katledilenlerin ve faillerin belli olduğunu, faillerin ise yaptıklarından pişmanlık duymadıklarını, aksine gurur duyduklarını ifade etti. Taşçı, İnsan Hakları İzleme Örgütü ve Birleşmiş Milletler raporlarının da Ermenilerin Hocalı'da sivillerin ölümünden sorumlu olduğunu kaydettiğini hatırlattı. Hocalı'da yaşananların bir Türk soykırımı olduğunun hukuken tescil edilmesi gerektiğini savunan Taşçı, katliamın delilleri, tanıkları ve faillerinin isimleriyle ortada olduğunu, ancak uluslararası alanda hâlâ bir yargılama yapılmadığını eleştirdi. Taşçı, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararlarına rağmen, Ermenistan'a yeterli yaptırım uygulanmadığını ve Azerbaycan'ın topraklarını savaşarak geri almak zorunda kaldığını hatırlattı. Zengezur Koridoru'nun hâlâ açılamaması ve Ermenistan anayasasının Türkiye'nin toprak bütünlüğünü hedef alması gibi sorunlara dikkat çekti.

Usulden Değil Gönülden Destekliyoruz

İYİ Parti olarak, Azerbaycan başta olmak üzere tüm Türk dünyasıyla yapılan iş birliği anlaşmalarını önemsediklerini ve desteklediklerini belirten Taşçı, “Kendimizi tek millet saydığımız, kendimizden ayrı bilmediğimiz Azerbaycan başta olmak üzere, Adriyatik'ten Çin'e, Adalar Denizi'nden Altayların ötesine kadar Türk dünyası coğrafyasında yaşayan her bir soydaşımızın lehine atılmış her bir imzayı önemsiyor, değerli sayıyoruz; usulden değil gönülden destekliyoruz.” Dedi.   Bu iş birliğinin sadece çıkar ve menfaat odaklı olmadığını, "gönülden" bir birliktelik olduğunu ifade etti.  Taşçı, Gaspıralı İsmail Bey'in "dilde, fikirde, işte birlik" ilkesine atıfta bulunarak, bu birlikteliğin sarsılmaz bir şekilde inşa edilmesi gerektiğini söyledi.