PROSTAT İHMALE GELMEZ
PROSTAT İHMALE GELMEZ!!!
Erkeklerin korkulu rüyası prostat kanserinin tedavisi erken tanı ile mümkün. İlimizde ilk defa gerçekleştirilen birçok ameliyata imza atan Yaşam Hastanesi üroloji kliniği doktorlarından Op. Dr. Ekrem ÇÖMEZ ile prostat kanserinin muayenesi, tedavi yöntemleri ve tedavi sonrasında doğabilecek sorunlarla ilgili konuştuk.
Prostat kanseri, erkeklere özgü bir organ olan prostatın içinde oluşan habis tümörün oluşturduğu bir hastalıktır. Özellikle 45-70 yaşları arasında saldırgan ve hızlı, 70’li yaşlardan sonra ise daha yavaş ilerler. Genellikle genetik ve hormonal faktörler, beslenme ve çevresel faktörler prostat kanseri oluşumunu etkiler. Erken tanı ve tedavi uygulanmadığı takdirde diğer kanser çeşitleri gibi hayatı tehdit edebilir.
ABD’de prostat kanseri erkekler arasında en sık tanı konulan kanser çeşidi olup ülkemizde ise akciğer kanserinden sonra ikinci sıraya yerleşmiştir. Ancak, artan bu kanser oranlarına karşılık prostat kanserine bağlı ölüm oranları ciddi bir şekilde azalmıştır.
KANSER ORANI ARTTI, FAKAT ÖLÜM ORANI AZALDI!
Bunun sebebini şu şekilde açıklayabiliriz: Erken tanı koyabilme imkanlarımız ve yeteneğimiz arttı, erken tanı konan hastalarda kalıcı ve kesin tedavi imkanlarına sahip olduk.
PROSTAT KANSERİNDE TANI NASIL KONUR
Prostat kanseri tanısı için hasta önce bir ürolog tarafından ürolojik muayeneden geçmelidir. Özellikler parmakla makattan yapılan muayene önemli bulgular verir. Bunun dışında kanda PSA (Prostat spesifik antijen) tetkikini her yıl düzenli olarak yaptırmak gerekir. Bu muayeneler sonucunda prostat kanseri kuşkusu varsa transrektal ultrasonografi eşliğinde prostat biyopsisi yapılır ve biyopsinin histopatolojik değerlendirmesiyle prostat kanseri tanısı konur.
PROSTAT KANSERİ BELİRTİLERİ
Sinsi bir hastalık olan prostat kanseri erken dönemde bulgu vermez. Ancak, prostatın iyi huylu büyümesiyle birlikte seyrederse sık idrara çıkma, gece idrara kalkma, idrar akımında yavaşlama gibi şikayetler olabilir.
PSA NEDİR? HANGİ SIKLIKLA VE KAÇ YAŞINDAN SONRA BAKILMALIDIR?
Prostat spesifik antijen (PSA) ilk olarak adli tıp alanında kullanılmıştır. Zamanla prostat hastalıklarında yükseldiği ve prostata özgü bir belirteç olduğu anlaşılması sonucunda klinik uygulamaya girmiş ve bizlere prostat kanserinde erken tanı imkanı vermiştir.
Hiçbir şikayeti olmayan ve ailesinde prostat hastalığı olmayan erkekler 50 yaşından sonra yılda bir kez PSA tetkiki yaptırmalıdır. İşeme şikayetleri olan ve ailesinde prostat hastalığı bulunan kişiler 40 yaşından sonra yılda bir kez PSA yaptırmalıdır.
TEDAVİ SEÇENEKLERİ NELERDİR?
Prostat kanseri diğer bir çok kanserden farklı olarak, erken tanı konursa kesin tedavi edilebilir. Erken tanı için düzenli kontroller yapılmalıdır. Prostat kanserine erken tanı koyabildiğimiz takdirde 3 tedavi seçeneği mevcuttur: Radikal prostatektomi denilen ameliyat, radyoterapi ve brakiterapi. Tüm bu seçenekler kanserin erken döneminde, yani kanser dokusunun prostat kapsülünün içinde sınırlı kaldığı vakalarda uygulanır.
SİZ BU TEDAVİ SEÇENEKLERİNDEN HANGİSİNİ TERCİH EDİYORSUNUZ??
Tedavi seçeneklerini hastayla konuşup tartıştıktan sonra birlikte karar vermek en uygunudur. Cerrahi bir yaklaşımla kanserli organın çevre dokularla birlikte vücuttan alınıp tümüyle çıkartılması bizim için en geçerli tedavi seçeneğidir. Bu operasyonlar, açık ameliyatla olabildiği gibi laparoskopik yöntem de uygulanabilir. Burada önemli olan bilgili ve deneyimli bir ekiple beraber yeterli ve modern cihazların da olmasıdır. Biz bu ameliyatları başarıyla gerçekleştirecek nitelikli sağlık personeliyle birlikte, bilgi ve deneyimlerimizi en son teknoloji ürünü cihazlarla birleştirmekteyiz ve önemli çalışmalar ortaya koymaktayız. Hastanemizde en ileri tetkik ve tedavi yöntemleri kullanılarak pek çok ilke imza atılmaktadır. Biz hastanemizde dünyada altın standart haline gelmiş olan RADİKAL RETROPUBİK SİNİR KORUYUCU PROSTATEKTOMİ yöntemini kullanmaktayız. Bu yöntemde karın alt duvarına yapılan kesi ile prostat kanserli dokunun tamamı ve lenf bezleri alınmaktadır. Yine bu yöntemde idrar tutmamızı ve ereksiyonu sağlayan damar sinir paketi mükemmel bir şekilde korunabilmektedir. Diğer bazı cerrahi yöntemlerde cerrahın dokuya dokunma hissi yoktur, sadece bu yöntemle cerrah dokuya dokunup kanserli doku ayrımını yapabilir. Bu tür ameliyatlarda amaç kanseri ortadan kaldırmak ve yaşam beklentisini arttırmaktır; kozmetik kaygılar ikinci planda olmalıdır.
Her ne kadar ilk tedavi seçeneği radikal prostatektomi ameliyatı olsa da, bu ameliyatlar sağlıklı ve önünde 10-15 sene gibi yaşama şansı olan hastalar için geçerlidir. Hasta ameliyat olamayacak durumdaysa ya da ameliyat olmak istemiyorsa diğer tedavi alternatifleri değerlendirilir.
Okunma Sayısı : 1356