PROSTAT HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER

PROSTAT HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER

 

 

 

Prostat nedir?

 

Prostat tıpkı karaciğer gibi, böbrek gibi bir organdır ve sadece erkeklerde bulunur. Tıpkı diğer organlar gibi anne karnında oluşan bir organdır yani sonradan oluşmaz. Kelime anlamı olarak Latince’de “gardiyan” anlamına gelir. İdrar torbasının hemen çıkım bölgesinde yer alır ve bir yönüyle idrar torbasının gardiyanı kabul edilebilir. İdrarın akımında pasaj görevi görür ve er bezlerine salgıladığı bazı maddelerle katkıda bulunur. Kişiden kişiye değişmekle birlikte erişkin bir erkekte yaklaşık 20 gr ağırlığındadır.

 

“Prostat olmak” ne demek?

 

Kadınlar da dahil olmak üzere üroloji polikliniğine başvuran hastalar her türlü idrar farklılığını “ben prostat oldum” şeklinde ifade etmektedir. Bu doğru bir kullanım değil tabii ki ancak halk arasında çok yaygın kullanılmaktadır. Yani prostatın varlığı bir hastalık değildir. Prostatın çeşitli hastalıkları vardır. En önemli 2 hastalığı mevcut; birincisi benign prostat hiperplazisi (BPH) olarak ifade ettiğimiz iyi huylu prostat büyümesi, ikincisi prostat kanseri olarak ifade ettiğimiz kötü huylu tümör.

 

Her erkek prostat kanseri olabilir mi? Risk faktörleri nelerdir?

 

Buluğ çağından önce kastre edilmiş erkekler dışında her erkekte prostat kanseri gelişebilir. Bazı erkeklerde prostat kanseri gelişme riski daha yüksektir; ailede prostat kanseri öyküsü olanlar, bazı ırklar ve ileri yaş erkekle risk grubundadır. Bunlar günümüzde kesin kabul edilmiş risk faktörleridir. Ancak üzerinde çalışılan başka risk faktörleri de mevcuttur. Dolayısıyla ailede prostat kanseri öyküsü olanlar 40 yaşından, diğer erkekler 50 yaşından itibaren prostat kanseri açısından prostat muayenesi ile değerlendirilmelidir.

 

Belirtileri Nedir?

 

Hastaları en çok yanıltan kısmı da burasıdır. Prostat kanseri özellikle erken evrede pek belirti vermez. Kanser ilerleyip prostatın tamamını kaplayıp diğer organlara sıçradıktan sonra belirtiler ortaya çıkar. Prostatın önemli bir kısmını kaplayınca idrar yolunu kapatır, kemiklere yayılıp kemik ağrısı yapar. Ancak bu aşamaya geldiğimizde kalıcı tedavi şansını çoğu zaman kaybetmiş oluyoruz. Dolayısıyla asıl amacımız belirtiler ortaya çıkmadan kanseri saptamaktır.

 

Nasıl Teşhis Konulur?

 

50 yaşından sonra üroloji polikliniğine her ne sebeple olursa olsun başvuran her hastaya parmakla rektal muayene ve PSA testi ile değerlendirme yapılır. Bu iki testten birinde anormallik saptanırsa prostat biyopsisi yapmak gerekir. Prostat biyopsisi ultrason eşliğinde görüntü altında örnekler alınarak yapılır. Biyopsi sırasında yapılan sinir bloğu ile işlem ağrısız olarak yapılabilir.

 

Nasıl Tedavisi Edilir?

 

Tedavi kanserin hangi aşamada olduğuna bağlıdır. Prostat kanserinin her evresinin tedavisinde farklı seçenekler söz konusudur. Tedavi sadece hastayı izlemekten çok büyük ameliyatlara, ışın tedavilerine, kemoterapilere dek varabiliyor. Bu farklılığın nedeni prostat kanserinin genellikle diğer kanserler gibi hastanın kısa zamanda hayatına kasteden bir kanser olmamasıdır. Dolayısıyla hastadan hastaya, doktordan doktora tedavi seçeneği değişebilir. Aynı hastaya bir doktor ameliyat önerirken bir başkası izlem önerebilir. Bunu hastalara anlatmak tabii ki çok zordur. Ancak burada en doğru tedavi seçeneği hasta ve hekimin karşılıklı iletişimi ve kararı ile hareket etmektir. Bilgilendirilen hastalar, hastalığı tespit ve tedavi edebilmek için doktorlarının yaptıklarını daha iyi anlayabildikleri gibi, kendileri de aktif olarak kendi tedavilerine katkıda bulunabilmektedir.

 

 


Yayınlanma Tarihi : 24 Ocak 2014
Okunma Sayısı : 1209
reklam yan