PLANSIZ ÇALIŞMAM OLMAZ

 

Cumhur İttifakı Ak Partili Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mestan Özcan, su konusunda yaptığı açıklamaya gelen tepkiler üzerine yeni bir açıklama yaptı. Özcan, “Hayatımız hiçbir döneminde plansız ve hesapsız iş yapmadım. Ekibimle birlikte ciddi bir çalışmayla birçok konuyu 90 gündür ele alıyor ve her alternatifi düşünerek ortaya proje çıkarıyoruz” dedi.

Mestan Özcan açıklamasında, “Belediyeciliği imar, yol, asfalt zanneden bir zihniyet ile yola çıkılmış ama bunlar becerememiş. İnsana dokunulmamış. Ekonomiye yan gözle bile bakılmamış. Bir çok konu aksatılmış” ifadelerini kullandı.

Yaptıkları çalışmada 3 binin üzerinde hizmet adımı ile karşılaştıklarını aktaran Ak Partili Mestan Özcan, “Bana başkan olursam kaç yıl görevde kalabileceğimi soruyor. Ben de kaç kez cevap verdim bilemiyorum. Canlı yayınlarda da söyledim. Sanırım unutkanlık var ve bunlar yaşlılık belirtileri. 11 ilçeyi şantiyeye çevirip işleri yarım bırakan biri mi soruyor bana bunları? Merak etmesin ben en az 15 yıl bu görevde kalacağım” diye konuştu.

Cumhur İttifakı Ak Parti Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mestan Özcan’ın konuyla ilgili basın açıklamasının işte tam metni:

“24 Kasım 2018’de Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak ismim açıklandı. Bundan bir süre önce, adaylığım kesinleşirse bu şehre nasıl faydalı olabileceğimi düşünmüş ve çalışmaya niyetlendiğim ekibimi kurmuştum. Adaylığım açıklandığında, ekibim o salondaydı. Hemen o akşam çalışmalarımızı hızlandırdık ve bugün itibariyle yaklaşık 90 gündür şehrin geleceğini detaylıca çalışmaya devam ediyoruz.

 

Ben hayatımın hiçbir döneminde plansız, hesapsız, çalakalem iş yapmadım. 47 yaşımdayım ve bugüne kadar her yaptığım işte bin düşündüm, bir söyledim. Bu çalışmalar esnasında da aynı prensiple hareket ettim.

 

Ekibim bir ön çalışma yaptı. Bunu yaparken onlarca insanla görüştük. İki anket yaptık. Biri tüm şehri kapsadı, biri ise sadece genç arkadaşlarımıza yönelik yapıldı. Bu çalışmalar sonucunda yaklaşık 600 farklı iş ortaya çıktı. Bu işlerin ilçelere dağılımı ile birlikte yapılması gereken 3000’in üzerinde hizmet adımı ile karşı karşıya kaldık.

 

Sizce neden?

Ben söyleyeyim. Çünkü bu şehirde neredeyse hiçbir şey yapılmamış. Belediyeciliği imar, yol, asfalt zanneden bir zihniyet ile yola çıkılmış ama bunlar da becerilememiş. İnsana dokunulmamış. Ekonomiye yan gözle bile bakılmamış. Turizm üvey evlat olmuş. Yaşam standartları ise zaten hiç evde yokmuş. Biz bunu gördük.

 

Şaşırdık mı peki?

Tabi ki hayır. Çünkü bu şehirde yaşayan biri olarak bunlar yapılıyor olsaydı elbette benim de haberim olurdu.

Şaşırmadık, çünkü bu bahsettiklerimi düşünebilmek büyük bir vizyon gerektirir.

Şaşırmadık, çünkü bu saydıklarımı yapabilmek kararlılık gerektirir.

Şaşırmadık, çünkü bu sözünü ettiklerimi yapmak için insana hizmeti aşkla yapmak gerekir.

Şaşırmadık, çünkü hedeflediklerimizi hayal bile edemeyenlerden başka şey beklemiyorduk.

3000’in üzerindeki hizmet adımını sınıflandırdık. Bu sınıflandırmayı yaparken dinlediklerimizi ve anketleri göz önüne aldık. Genel Belediyecilik Hizmetleri dediğimiz ana kategori haricinde 5 kategori ortaya çıktı. Trafik ve Ulaşım, Çevre ve Şehircilik, Yaşam ve Toplum, Ekonomi ve Turizm.

 

Sonra bu 3000’in üzerindeki hizmet adımının 5 yıllık stratejik planını çalışmaya başladık. Bunu yaparken, acil ve önemli konuları önceliğimiz olarak belirledik. Sonra kaynaklarımızı da düşünerek bu önceliklendirmeyi genişlettik ve 5 yıl için içlerinden seçim yaptık.

 

Hizmet Adımı sayımız 1000’li rakamlara indi. Bu noktada, Tekirdağımızla özdeşleşmesi ve bir marka olması açısından 1059’da karar kıldık.

 

247 konu başlığında, 11 ilçeye dağılmış 1059 Hizmet Adımımızı en kısa zamanda sizlere sunacağım. Hesaplamasını yapmadığımız hiçbir şeyi de önünüze getirmeyeceğim.

 

Bu süreçte birkaç tanesini ise size açıklama fırsatım oldu, biliyorsunuz. İşçi Yaşam Merkezi, Mahalle İstişare ve Denetim Kurulları, Gastronomi’de Gelecek Vaadeden Şehir olmak, şehre Basketbol Süper Ligi’nde olacak bir takım kazandırmak, Spor Kulüplerine Stratejik Yönetim Desteği bunlardan birkaçı idi.

 

Ancak sanki bu açıkladıklarımızla ilgili daha önce mükemmel hizmetler sunmuşlar gibi, CHP’nin Belediye Başkan Adayları bunları konuşmak yerine tuttular 2 konuya takıldılar. Ve benim üzerimden insanların zihnini bulandırmaya çalışıyorlar.

 

Önce şunu söyleyeyim: Tekirdağ insanının Mestan Özcan ile ilgili zihnini bulandıramazlar. Başım dik. Geçmişimde utanacak en ufak bir konu yok. Mesela, başlayıp da bitiremediğim tek konu yok. Sözünü verip de yapamadığım bir şey yaşatmadı mesela Rabbim bana. Kendilerine tavsiyem, benimle uğraşmak yerine, yapamadıklarına, beceremediklerine, başlayıp da bitiremediklerine odaklanmaları ve bunların hesabını halka vermeleri.

 

Peki, neydi o 2 konu?

Ben belediye başkanlığında 5 yıl kalabilecek miymişim? İnatla “cevap ver” diyor. Benden başka işi gücü yok, onu da anlıyorum ama, yahu inşallah unutkanlık başlamamıştır. Hem basın açıklamam var, hem canlı yayınlarım var. Kaç defa cevap verdim. Biliyorum da tek tek takip ediyor. Ama yine söyleyeyim:

 

“Senin gibi, Tekirdağ’ın 11 ilçesini şantiyeye çevirip, hiçbir projesini tamamlayamayan; tamamlanamayan bu projeleri seçim kitapçığına tamamlandı yazamadığı için ‘tamamlanma aşamasında’ yazmak zorunda kalan; belediyeyi borç batağına sürükleyen, Eski TESKİ Genel Müdürü tarafından bile açıkça topa tutulan ve “her tarafı şantiyeye çevirdi, borca battık” denilen, en ufak bir eleştiriye bile tahammül edemeyen, etrafındaki herkesten uzaklaşan, vizyonu bu şehre dar gelen, becerisi bu şehre yetmeyen biri bile 5 yıl bu görevi yaptıysa (ki bence yapamadı ama); MERAK ETME, ben en az 15 yıl bu görevi Allah’ın izni ile sürdüreceğim. Allah ömrüme zeval vermezse, halkım da bilsin, beni onların iradesinin aksine bir hareket etmek zorunda bırakacak bir durumda olmayacağım.”

Bu bir.

 

Gelelim 2. konuya. Su faturalarına %50 indirim yapacağım. Hem de bunu yaparken, yaşlılara, engellilere, şehit-gazi ailelerine, 3 çocuktan fazla çocuk sahibi olana, şehir dışında çocuk okutana, kaymakamlıktan muhtaçlık belgesi alanlara, kırsalda hayvancılıkla ilgilenenlere de ekstra indirim yapacağım.

 

Bana maliyetten bahsediyor. Vatandaşın suyunun faturasını indirmek için maliyetten bahsederken, insan belediye binaları için ödediği kiralardan, Hayrabolu’da kaderine terkedilen Katlı Otopark yatırımından, Marmaraereğlisi’nde çürümeye bırakılmış Otogar inşaatından, başlayıp tamamlayamadığı inşaat yatırımlarından, finansal beceriksizlikleri yüzünden bütçeyi kullanamayıp bankalara ödemek durumunda kalınan milyonlarca lira faizden, o bahsettiğim yaşlılarımızdan, engelli kardeşlerimizden, şehit-gazi ailelerimizden, 3 kuruş kazanırken şehir dışında çocuk okutan anne-babalarımızdan, kaymakamlıktan muhtaçlık belgesi alan insanımızdan, kırsalda hayvancılıkla uğraşan çiftçilerimizden utanır. Utanmıyorsa bile, utanıyormuş gibi yapar.

 

Sizin karşınızda millet var. Maliyetten bahsederken önce millet diyeceksiniz. 300 küsur bin lira kira öderken maliyet olmuyor, vatandaşın suyu indirilirken maliyet oluyor. Gerekirse, bazılarına bedava vereceğim. Bunu da size öğreteceğim inşallah.

 

Bana maliyetten bahsediyor. O maliyetleri hesapladık, merak etmeyin siz. Âlâsını hesaplarız. Paranın zaman değeri desem saatine bakacak olanlar, kalkmış bana maliyetten bahsediyor.

 

Vazgeçsinler bu yapılamaz edebiyatından. Halka ayıp oluyor. Gaziantep, Kayseri, Konya, Ordu uçmuş gitmiş, Uşak bile bizi sollamış geçmiş. Hala bir yapılamaz edebiyatı sürüp gidiyor. Yahu kendileri beceremiyor diye kimse beceremez sanıyorlar. Ben iş adamıyım. Bakın görün nasıl yapılacak. Hem bıraktıkları borçları ödeyeceğim, hem de 1059 hizmet adımının tamamını hayata geçireceğim.

 

Benden başka gündemleri olmasını, yeni gündemler edinmelerini şiddetle tavsiye ediyorum. Zira hafsalaları benim 1059 Hizmet Adımımın zekatına yetmez. Bu olamıyorsa, beni düşünmeden edemiyorlarsa, akılları fikirleri Mestan Özcan’ın nasıl oluyor da bu halkın gönlünde böyle taht kurmaya başladığındaysa, yine tavsiyem biraz sakin olmaları yönünde olacak. Bari şu 35 günü hizmet etmeye çalışarak geçirsinler. Denesinler en azından.

 

Sevgili Tekirdağ,

Mahkum değiliz. 1919’da mahkum olmadığımız gibi, 2019’da da mahkum değiliz.

Mustafa Kemal’e yapamazsın diyenler nasıl haksız çıktıysa, yapamazsın diyenler yine haksız çıkacaklar. Bu milletin evlatları yapmaya azmettikleri her şeyi yaparlar. Ben azmettim. Yapacağım inşallah. 

Bu şehrin çok büyük imkanları var. Gel bunu birlikte açığa çıkaralım.

5 yılda 10 milyon turist, 50.000 yeni istihdam hayal değil. Bunun tüm çalışmaları hazır. Tek eksiğim SENSİN. Gel, birlikte başaralım.”