LİPOLİZ İLE ZAYIFLAMA

 

 

Klasik “liposuction” yani yağ çekme işlemi şu anda dünyada en fazla yapılan estetik ameliyattır. “Lipoliz” yani yağı çekmeden, olduğu yerde eritmek ve vücut tarafından atılmasını sağlamak da oldukça sık uygulanır. Bu işlemler, kullanılan yöntemlerin geliştirilmesi ve tecrübenin artması ile artık son derece güvenli bir hal almıştır.

Klasik yağ çekme işleminde cilde, birkaç adet yarım santimetrelik ufak kesiler yapılır. İnce kanüller (metal borucuklar) yardımıyla yağ çekilir. Yağ fazlası alındıktan sonra içi boşalan deri, haftalar içinde elastikiyeti sayesinde toparlanır ve sarkıklıklar toparlanarak yeniden gerginliğine kavuşur. Derinin toparlanma seviyesi hastanın yaşı, deri elastikiyeti, çekilen yağ miktarı gibi değişkenlere bağlıdır.

Teknolojinin ilerlemesi yağ çekme ameliyatlarını da olumlu etkilemiştir. Daha az yan etkiyle  daha fazla yağ çekebilmek, deri sarkıklarının daha kısa sürede daha belirgin toparlanması için farklı arayışlar devam etmektedir. Bunlar sonucunda şu an ulaşılan en gelişmiş yöntem “lazer yardımlı yağ eritme ve çekme” ameliyatlarıdır.

Lazer yardımlı lipoliz (yağ parçalama-eritme) işleminde eritmek istenen bölgeye 3 milimetrelik bir kesi yapılır. İnce lazer kanülü ile önceden hesaplanan miktarda enerji yağ dokusuna verilir. Yağ hücreleri patlatılmış olur. Serbest kalan yağ çekilmeden dokudan çıkılır. Serbest yağ 4-5 günde vücudun doğal sistemi tarafından emilir ve atılır. Yüz, kollar, gövde, basen, bacaklar gibi İstenen her bölgeye uygulanabilir. Erkekte meme büyümesinin (jinekomasti) tedavisinde de sıklıkla kullanılır. Eğer uygulanacak bölge dar ise (örneğin sadece gıdı, kollar gibi) ameliyathaneye girmeden, genel anestezi almadan muayenehane şartlarında lazer yardımlı lipoliz yapılabilir.

Lazer yardımlı liposuction (yağ çekme) işleminde ise yine ufak kesiler yardımıyla dokuya  lazer enerjisi verilir. Lipolizden farklı olarak yapılan ise serbest yağın çekilmesi ve dışarı alınmasıdır. Dokudan alınması gereken yağ miktarı fazla ise ve sonuca daha hızlı ulaşmak isteniyorsa bu yöntem tercih edilir. İki yöntem arasında kesin sonuç açısından belirgin bir fark yoktur. Bu işlem de uygulama yapılacak alanın genişliğine göre genel anestezi veya  bölgesel anestezi ile yağ fazlası olan her bölgeye uygulanabilir.

Her iki yöntemden sonra da (lipoliz ve liposuction) korse kullanımı önerilmektedir. Lazer uygulamasının, hafif ağrı ve morluk dışında yan etkisi yoktur. Bu etkiler de geleneksel yağ çekme ameliyatlarına daha azdır. Deride dalgalı görünüm normal yağ çekme ameliyatlarına nazaran belirgin derecede nadir görülmektedir. Tedavisi klasik yöntemlerle oldukça zor olan selülit tedavisinde de lazer yardımlı lipoliz ve liposuction daha başarılıdır. Lazer uygulamasının klasik yönteme göre en büyük avantajı, deri toparlanmasının lazerde daha fazla ve daha hızlı olmasıdır. Lazer deride yapısal proteinlerin üretimini arttırırak olumlu etkiler sağlar. Ayrıca lazer ile daha kısa sürede daha fazla yağ hücreli patlatılarak daha fazla yağdan kurtulunması sağlanır. Kullanılan ışığın dalga boyu yağ dokusuna özel olduğundan deri, kas, sinir gibi dokular bu lazer ışığından zarar görmemektedir.  

Unutmamak gerekir ki yağ eritme ve çekme işlemleri kilo verme yöntemi değil şekillendirme yöntemleridir. Her ne kadar lazer yardımlı yöntemlerin güvenli olduğundan bahsedildiyse de bunlar cerrahi işlemlerdir. Uygulamaların yeterli standartlara sahip hastanelerde, uluslararası denetimden geçmiş cihazlar ile, bu eğitimi almış ve işlemi yapmaya yasal yetkisi olan kişilerce yapılması gerekmektedir. Aksi takdirde tüm işlemlerde olduğu gibi bunda da kalıcı sorunlar oluşabilir. Bu girişimleri yaptırmayı düşünen hastaların bu belgeleri sorgulamaları şiddet ile önerilmektedir.

 

Plastik   ve     Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı 

Op.Dr. Murat Deniz