KANOLAYA İSYAN!



KANOLAYA İSYAN!


Son yılların en gözde bitkilerinden birisi olan kanola için geçtiğimiz günerdeki vurgun gündemdeki sıcaklığını halen koruyor. Yurda kaçak olarak sokulan ve satıştan sonra çiftçileri mağdur eden kaçak kanola tohumları ile ilgili konu da derinlemesine incelenmeye başlandı. Bu konuda şikayetler yeni gelirken, devleten her kademesi de harekete geçmek üzere.


Tohum sektöründe yıllarca hizmet veren İbrahim Toruk ise bu konuda bir yazı hazırladı. Bizlerde sizler için bu yazıyı soru cevap haline getirerek sunduk. İşte İbrahim Toruk'un kanola ile ilgili çarpıcı tespitleri....



* İlimizde son günlerde gündemin konusu ‘’ kanola(kolza) tohumundaki vurgun ‘’ konuşuluyor. Sektörün içinde olan biri olarak sizce bu vurgun nedir.  Nedenleri nelerdir sonucu ne olacaktır.


Maalesef çiftçimiz istemeyerek yada mecbur kalarak kendi kendini  bu çıkmazın içine sokmuştur.
Kanola tarımına  ülkemizde alt yapısı oluşturulmadan verilen çok yüksek destekleme sonucu  çiftçilerimizin hiç düşünmeden  aslında  çok zor bir ürün olan kanola ya yönelmişlerdir.
Kısaca anlatayım.
Kanola  bölgemizde yabani ot olarak yoğun bir şekilde yetişen yabani hardalla aynı ailenden gelmesi nedeniyle özellik yabancı ot mücadelesi çok zor olan bir bitkidir.
Nedeni yıllardır çözemediğimiz bir şekilde  yabancı ot sorunlarının  çözümü olan tarım ilaçlarının ülkemizde dünya devi firmalar tarafından ruhsatlandırılmamasıdır.
 Yılarca çiftçilerimiz mevcut çeşitleri yetiştirebilmek için yine ne zaman patlayacağı belli olmayan kaçak ilaçlarla  tarımı sürmeye çalışmıştır. Maalesef bu ilaçların kaçak olduğunu bilinmesine rağmen tüm çiftçilerimiz kullanmıştır ve kullanmaktadır.  Hiçbir kurum kuruluş ve  buna karşı çıkmamıştır. ancak unutulan bir şey vardır. Aynı ilaç yurt dışında (80 avro iken ülkemizde 300 avro ya satılması maliyetlerin aşırı artmasına neden olmuştur.)
Kanolanın en önemli ot sorunun en kolay cüzümü bu durumda celarfield kanola çeşidir.
Ot mücadelesinde beklide son yılların en büyük teknolojisi olan clearfield sistemi çiftçilerimizin özellikle ot mücadelesinde  beklediği bir sistemdir..
okuyucuları anlaması için bu sistem kısaca kanola 3-6 yaprak olduğunda clearfied   ilaç kanola tarlasına uygulanır  clearfield dayanıklı kanola ölmez bunun dışında tarladaki yabancı otlar ölür.
Yine çok ilginç bir  gelişme yaşanmış olan clearfield kanalo  tohumunun ülkemizde kayıt  altına alınmamasıdır.  22 yıldır sektörün içinde olan biri  olarak bu anlaşılır bir şey değildir.
Çünkü ülkemiz bu teknolojiye sahip   tüm dünya devi firmalarının  ar-ge merkezlerinden biridir. Ayçiçeği , Mısır, Kanola gibi türler ülkemizde tescil ettirilerek dünyaya yayılır. Ülkemizde 7 adet üretim izinli,23 adette tescil edilmiş konala çeşidi vardır. Her nedense clearfield kanola çeşidi  kayıt ettirilmemiştir.
Düşünün kanola nın en büyük sorunu ot mücadelesi  ve  komşumuzda yani bulgaristanda  clearfield kanola çeşidi var. Birde buna Bulgaristan dan yıllardır yapılan tarım ilaçlarıyla ilgili bavul ticareti  yapan onlarca insan eklenirse .Tabi ki gayet doğaldır  adı gecen firmanın inatla ülkemizde tescil ettirmediği bu çeşidin ülkemize kaçak gelmesi
Kaçınılmazdır,

Tabii birde bu firmanın  vurdum duymazlığı ve reklamın kötüsü olmaz mantığıyla bu kaçak kanoların  ne olduğunu takip edip  tarım il ve ilçe müdürlükleri  ziraat odalarına  ikazda bulunmaması. Daha da önemlisi bu firma yıllardır ayçiçeği ve mısır tohum sezonunun başında  tüm ulusal gazeteler ilanlar vererek sahte ürünlere dikkat ilanı  vermesine rağmen kanola tohumunda hiç sesi çıkmamıştır.ayrıca ortalıkta bu firmasının bazı elemanları bile bu tohumdan ektiği konuşulmaktadır.

Okuyucular kara versin suçlu kim.

Altyapı hazırlanmadan
(yabancı  ilaçlarının ruhsatlanmaması  rağmen) kanola ya bölgemizde ekilen diğer türlere oranla  aşırı destekleme veren Tarım bakanlığı mı ?
Ot mücadelesinde yıllardır pahalı satılan  ne olduğu belli olmayan ruhsatsız ve kaçak ilaçları  aşırı fiyatlara  satanlara  göz yuman yetkililer mi ?
Clearfield çeşidini  ülkemizde tescil etmekte geciken ve bu sene ne olduğu bilinmeyen ve kendi torbasında satılan tohumları benimseyip hiç kimseyi uyandırmayan firma mı ?
Yada her zaman iyi niyetle çalışan  maliyetler arasına sıkışıp çıkış yolu ararken en güvendiği markanın torbasında  düşük ilaç  maliyetli tohumu güvenerek alan çiftçi mi ?
Asıl suçlulardan hiç bahsetmiyorum onlar yukarıda yıllardır hazırlanan bu çıkmazı fırsat a dönüştürmüş emek hırsızları. Onlar eninde sonunda yakalanacaklardır ve cezalarını çekeceklerdir.
Suç ortakları ne olacak ?


* Peki konuşulduğu gibi bu kanola tohumları sahte ise  başka sonuçları var mıdır.
Tohumların  sahte olması maddi acıdan büyüktür bir kayıptır  ancak bu büyüklük buz dağının suyun üstedeki küçük bir bölümdür. Daha büyük daha önemli büyük problem bundan sonra başlamaktadır.

Konuşulan rakamlar dehşet vericidir.  kısaca bir özet verelim 6000-7000 torba satıldığı söyleniyor.
1 torba ortalama 30 dekar yer eker toplam 180.000 ila 210.000 alan ekilmiştir. Bu alanın  % 10 na  ilaç atılmış geri kalan ilaç atılmadığı için üretim devem etmektedir. Yani halihazırda 160.000 ila 190.000 dekar bu tohumlardan ekilmiş tarlalardan üretim yapılacak kanola  hasat edilecektir. 1 dekardan 300 kg tahmini ürün alınırsa  48.000 ton ila 57.000 ton kanola ürünü elde edilir  buda yaklaşık  19.000 ila 22.000 ton kanola yağının üretimi  demektir.
Yani çiftçimiz ektiği  ve depodan doldurulduğu idda edilen bu tohumlar  kesinlikle hibrid olmayıp bir önceki yıl elde edilmiş üründür. Buda ıslah metoduyla insan sağlığı için çok zararlı olan erüsik asit ve glukosinolat  asidi 0 sıfır indirgenmiş  özelliği  açılımla  kaybolmuş olabilir. Bu asid oranı insan sağlığına Zaralı hale gelebilir.  Ve ne acıdır ki ülkemizde üretilen tüm kanola yağı gıda kullanılmaktadır
Yani bu 22.000 ton kanola yağı hem de  içinde sağlığımız için zehir kanola yağı olan  soframıza margarin olarak yada marketten aldığımız kurabiye olarak yada çocuğumuzun doğum günü pastasında karşımıza çıkacaktır.  Acı ama gerçektir.
İşte  çiftçimiz bilmeden istemeden zehir üretebilir.


* Bu korkunç bir şey peki ne olacak yada ne olmalıdır.


Çok basit çiftçimiz mağdur etmeden insanlarımızın sağlığını riske atmadan Çözüm çok basittir.
Ekili alanlar tespit edilip buradan biçilecek ürünler bir yer de toplanarak  biyodizel de kullanılmak için işlenirse sorun kalmaz.
Bu konu kesinlikle kamu eliyle takip edilmeli ve kontrol çok ciddi yapılmalıdır.
Çiftçimizin emeğini  vicdansızca çalanlar sağlığımızla çok kolay oynayabilir.

 Son olarak Trakya çiftçisi bunları hiç yaşamamalı bu duruma sokulmamalıdır. Çözüm çok basittir
  Alt yapısı  hazır olmayan kanola yerine  Yıllardır üretimi yaptığımız  kendi öz  üretim bitkimiz ayçiçeğinin desteklenmesi artırılarak çiftçi açısından karlı hale getirilmesi tüm sorunları çözecektir.
Benim  uyarım
Kanolayla ilgili aldığınız  kaçak ot ilaçları da sahte olabilir. Dikkatli olmanızı tavsiye derim.
İlimizdeki komu görevlileri  açın gözünüzü kaçak ilaç ve tohumun  satıldığı ve kullanıldığı sokaktaki çocuğun bildiği bu sistemi siz ne zaman görecek ve engel olacaksınız.

Yayınlanma Tarihi : 1 Ocak 1970
Okunma Sayısı : 1445
sugar chef