Amacımız bu coğrafyanın kalkınmasına destek olmak


“Amacımız bu coğrafyanın kalkınmasına destek olmak”

 

 

Son yıllarda hemen hemen her il için kurulmuş kalkınma ajanslarının varlıklarını duyuyoruz. Belki şahıs olarak işimiz çok düşmediğinden içeriği hakkında çok bilgiye sahip değiliz. Ancak bu ajanslar bağlı bulunduğu bölgeyi ekonomik, fiziki ve sosyal yapıdan ele alıp kalkınmasına ciddi manada destek veren kurumların başında yer alıyor. Tekirdağ’ın bağlı bulunduğu Trakya Kalkınma Ajansı’da bunlardan bir tanesi. Ajansın genç, başarılı ve idealist Genel Sekreter’i Mahmut Şahin ile siz değerli okuyucularımız için güzel bir söyleşi gerçekleştirdik.

 

Zamanın Devlet Planlama Teşkilatı’nın yerinde bugünün Kalkınma Bakanlığı var. Bakanlık yatırım ve bütçeleme planını ise yerelde bulunan Kalkınma Ajansları sayesinde yapıyor. Hem özel hem de devlet kuruluşlarına gerek maddi gerek fizibilite desteği veren bu ajanslar bulunduğu bölgenin gelişimi için tam anlamıyla bir nimet değerinde. Trakya Kalkınma Ajansı Tekirdağ, Edirne ve Kırklareli illerini kapsıyor. Merkezi Tekirdağ olan ajansın başında ise 3 yıldır görevde olan ve bu coğrafyayı yakından tanıyan, kariyerindeki tecrübelerini bugünkü görevi için kullanan bir isim bulunuyor. Genel Sekreter Mahmut Şahin 30 yıldır Trakya Bölgesi’nde yaşıyor, bu bölgeyi çok sevdiğini ve hak ettiği gelişimi yaşaması için elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığını her fırsatta dile getiriyor. Gelin isterseniz Mahmut Şahin kimdir, Trakya Kalkınma Ajansı’nın amacı, hedefleri nedir kendisinden alalım. 



Habibe Tilki Üzel: Öncelikle sizi biraz tanımak isteriz, Mahmut Şahin kimdir? Bu göreve nasıl başladı?

Mahmut Şahin:Elbette, ben Mahmut Şahin, 1977 Konya doğumluyum. Ancak ailemin işi vesilesiyle ilkokul çağlarından bu yana Trakya Bölgesi’nde yaşadım. Yaklaşık 30 yıldır bu bölgede yaşıyorum. Çorlu, Lüleburgaz, Tekirdağ olmak üzere birçok yerinde ikamet ettim. Pamukkale Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunuyum. California’da mastır yaptım. Ardından Namık Kemal Üniversitesi’nde girişimcilik üzerine mastır yaptım. Şuan işletme üzerine doktora yapıyorum. Eğitimin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Dediğim gibi 30 yıla yakındır bu bölgede yaşadığım için Trakya Bölgesi’ni, Tekirdağ’ı seviyorum. Fırsat buldukça spor yapmaya gayret ediyorum. Masa tenisi ve normal tenis oynuyorum. Fanatik bir takım tutan biri değilim. Uluslararası oynadığımız her maçı destekliyorum. Bir de Konyalı olduğum için Konyaspor, Tekirdağ’da yaşadığım için Tekirdağspor’u takip ediyorum. Zira ne futbolda ne başka spor dallarında fazla fanatik olmayı asla onaylamıyorum. Bana göre spor izlerken de oynarken de rahatlatmalı, keyif vermeli. Kavgaya sebebiyet vermemeli. Bu göreve nasıl geldiğim sorusuna gelirsek öncesinde 13 yıl kadar Şahinler Holding’de çalıştım. Yurt dışı koordinatörü olarak, genel müdür olarak görev yaptım. Sonrasında genel sekreterlik görevi gündeme geldi. Tabii ki hemen kabul etmeyip, düşündüm. Ben bu kuruma ne katabilirim, ben bu kurumdan kendime ne katabilirim? İnce eleyip sık okuduktan sonra gerek eğitimimin gerekse yıllardır yapmış olduğum işimin bu anlamda bana destek olabileceğine kanaat getirerek görevime 2014’ün Mayıs ayında başladım. 3 yıldır görevdeyim. Bu coğrafyayı yakından tanıyan bir insan olarak elimden gelenin en iyisini yapmaya gayret ediyorum.

H.T.Ü.: Peki, Trakya Kalkınma Ajansı ne zaman kuruldu? Ülkemizde her ilin bağlı olduğu bu tip bir ajans var mı?

M.Ş.:Ajans 2010 yılında kurulmuştur. Türkiye’de her ilin bağlı olduğu bir ajans var. Toplamda 26 ajans mevcut. Bizim illerimiz Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ’dan oluşuyor. Toplamda 65 kişi hizmet veriyoruz. Merkezi Tekirdağ. Her ilde de ofislerimiz ve personelimiz var.

H.T.Ü.: Türkiye’de bu ajansların çıkış noktası nedir?

M.Ş.:Önceki yıllarda tüm illerin yatırımlarını planlayan ‘Devlet Planlama Teşkilatı’ vardı. 5 yıllık bütçeleme planları yapılıyordu. Derken bu planlama genelden çıkıp yerele dönüyor. Neticede yerel neye ihtiyacı olduğunu daha iyi gözlemler, bilir. Artık DPT’lerin yerinde Kalkınma Bakanlığı var. Ajansların tümü bu bakanlığa bağlı ve artık bakanlık yerelin neye ihtiyacı olup olmadığını, durumunu ajanslar sayesinde öğreniyor. Ajansların en önemli özelliği bölgesini fiziki, ekonomik, sosyal yapısına göre inceliyor. Bölgenin kalkınmasında çok önemli bir yer tutuyor. Bizler beyin fırtınası yapan bir kurumuz. Projeler, hedefler ortaya çıkarırken de elbette rüyasına yatmıyoruz. Çok geniş inceleme ve gözleme dayalı oluyor bu projeler ajanslar sayesinde.  

H.T.Ü.: Trakya Kalkınma Ajansı çalışmalarını nasıl yürütüyor ve hedefleri nedir?

M.Ş.:Bizim ajansımız bugünü değil, geleceği düşünen bir ajans. Hem ben hem de ekibim her zaman ‘biz’ olarak bakıp bu bölgeye ne kazandırırız diye çalışıyoruz. Odağımızda daima insan ve toplum var. Dolayısıyla hedefimiz her zaman kısıtlı imkanlarla kalıcı ve sürdürülebilir projeleri hayata geçirip insanı ve toplumu geliştirmek var. Yaşam ve çevre var hedeflerimizde, üretim ve ekonomi var. Amacımız örnek model oluşturmak, projelerimizle öncü olmak. Sonrasında da bunun devam ediyor olduğunu görmek. Bizim desteğimizle bir proje bir kere hayata geçer ve sonrasında devam edebilir olmalı. Biz ajans olarak sadece maddi destek değil aynı zamanda kalkınma için görüş, bilgi ve inceleme desteği de veriyoruz.  Tüm talep ve önerileri araştırıp, bölgenin aktörleriyle görüşüp, bilimsel analizler yaparak bir sonuca varıyoruz. Biz ajans olarak her ay bu dediğim 3 ilin birinde toplanarak seçilmiş ve atanmışları bir araya getiriyoruz. Kim bunlar? 3 ilin Valisi, 3 ilin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanları, 3 ilin Belediye Başkanları ve 3 ilin İl Genel Meclis Başkanları’ndan oluşuyor. Projeler, hedefler bu toplantıda ortaya seriliyor, görüşler alınıyor. Bölgenin neye acil ihtiyacı olup olmadığı tartışılıyor. Çıkan sonucu Kalkınma Bakanlığı’na iletiyoruz. Mesela diyoruz ki “Buranın bir üniversiteye ihtiyacı var” gibi.

H.T.Ü.: Trakya Kalkınma Ajansı’ndan hibe alabilmek için ne gibi şartlar gerekiyor?

M.Ş.:Elbette çok geniş bir inceleme ağına tabii tutuluyorlar. Bize şahıs başvuru yapamıyor. Özel ya da kamu olabilir ancak bir kuruluş olması gerekiyor. Belediye olur, özel fabrikalar olur, dernekler olur, muhtarlık olur yani dediğim gibi tek şahıs başvuru yapamıyor. Biz hem bütçemize göre hibe veriyoruz hem de isteyene fizibilite desteği sunuyoruz. Mesela Yenilenebilir Enerji konusunda proje getirene destek var dedik. Büyükşehir Belediyesi başvurdu. Tüm çalışmalar yapıldı. 2 köyde uygulanacak. Böylece rüzgar enerjisinden su kuyularının elektrik ihtiyaçları karşılanacak. Bu bizce çok güzel bir proje ve devamı mutlaka gelmeli. Bize sunulan projeyi çeşitli inceleme ve elemlerden geçiriyoruz. Projede yazan ne ise aynısı uygulanmış olmalı logodan tutun her detaya kadar. Puanlamadan 65’i alanı yönetim kuruluna sokuyoruz oradan da evet çıkarsa en son bakanlığa gönderiyoruz ve onlarda onaylarsa proje kabul edilmiş oluyor. Projelerimizin yüzde 99’u başarılı oldu diyebilirim.

H.T.Ü.: Senede ne kadar projeye destek sağlıyorsunuz?

M.Ş.:Senede ortalama 50 projeye destek veriyoruz. 7 yılda 80 milyon TL. verdik. Baktığımız zaman AB kaynağını v.s de eklersek toplamda 150 milyon TL. harekete geçirdik diyebilirim. Tabii bu paranın hepsi bizim değil bizim etkimizle oluşan kaynaklarda var içinde.

H.T.Ü.: Masanızda pek çok yerel gazete görüyorum, yakından takip ediyorsunuz sanırım. Basın ve yerel gazeteciler ile de bir proje hayata geçirmek istemez misiniz?

M.Ş.:Yerel basın bence kentin nabzını tutan en önemli organ. Bu sebeple fazlasıyla önemsiyorum ve her gün tüm yerel gazeteleri okuyorum. Okuyamadığım gün aracıma alıyor yolda inceliyorum. Biz ajans olarak bu anlamda yerel gazetelere destek verdiğimizi de düşünüyorum diğer ajanslarla kıyaslarsak. Zira Trakya Bölgesi’ndeki günlük, haftalık ne olursa olsun hepsine 3 tane birden aboneyiz. Proje kısmına gelince yasaya göre bazı kısıtlamalar var. Basın ve medya ile özel olarak iş birliği yapamazsın diyor. Ancak dernek olarak başvuru gelirse elbette değerlendiririz.

H.T.Ü.: Ajansın merkezi burası dediniz ancak diğer illere de sürekli gidiş geliş yapıyor musunuz?

M.Ş.:Elbette. Ben haftanın 2-3 günü diğer illerimizde oluyor, oranın kent aktörleri ile bir araya geliyorum. Ben bu göreve geldiğim ilk günden itibaren bu ile, diğer iki ilimize, bu yöreye, bu bölgeye nasıl en iyi hizmeti sunarım diye çalışmaya kendimi şartladım. Bu da ilk günkü heves, heyecan nasılsa bugün de aynı şekilde devam ediyor. Ekibime son derece güveniyorum, hepsi işlerini en güzel şekilde, suiistimale yer vermeden yerine getirmeye özeniyorlar. Ben hep hem kendime hem de ekime hep şunu söylüyorum: her gün bugünden daha iyi olacağız. Bugün en iyisini yaptık dersek yarın yerimizde sayarız. Her gün öğrenecek yeni şeylerimiz var. Dünya değişiyor ve gelişiyor. Bizler de eğer kalkınmayı istiyorsak bu değişim ve gelişime ayak uydurmak zorundayız. Trakya için en iyisi ne gerekiyorsa onun için gerekirse farklı örnekleri yerinde incelemeye gidecek ve bize en uygun olanını hayata geçirme amacı güdeceğiz. Bu uğurda bir tuğla koyabilirsek, koyana destek verirsek ne mutlu bize. Bunun için de beraber yürümeyi öğrenmek zorundayız diye düşünüyorum. Trakya zamanında çok gelişmeyen ancak son yıllarda bir hız yakalayan bir bölge. Hızına hız katmak için elimizden geleni yapacağız.

H.T.Ü:Genel Sekreterim bize zaman ayırdığınız ve bu verimli röportaj için çok teşekkür eder, iyi çalışmalar dilerim.

 

      

Yayınlanma Tarihi : 1 Ocak 1970
Okunma Sayısı : 1115
reklam yan