GÜMRÜK BİRLİĞİ DEĞERLENDİRMESİ YAPILDI
GÜMRÜK BİRLİĞİ DEĞERLENDİRMESİ YAPILDI
Türkiye-AB Gümrük Birliği Değerlendirme Raporu Lansman toplantısında konuşan TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Dünya Bankası Raporu’nun Türk özel sektörü olarak yıllardır dile getirdikleri sorunların haklılığını tescillediğini belirterek, “Türk özel sektörünün Gümrük Birliği içinden veya dışından haksız rekabete maruz kalması engellenmeli ve ABD dahil, üçüncü ülkelerle gerçekleştirilen STA müzakerelerinde, Türkiye’nin de eş zamanlı müzakere yürütmesi sağlanmalı” diye konuştu.
İstanbul’da düzenlenen Türkiye-AB Gümrük Birliği Değerlendirme Raporu’na ilişkin toplantıya TOBB Başkanı M.Rifat Hisarcıklıoğlu, ABTürkiye Delegasyonu Temsilci Yardımcısı Bela Szambodi, Dünya Bankası Türkiye Direktörü Martin Raiser, Ekonomi Bakanlığı AB Genel Müdürü Murat Yapıcı Tekirdağ TSO Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Günay, Sayman Üye Taner Karaoğlu, Yönetim Kurulu Üyesi Cihan Çömez ve iş dünyasından çok sayıda temsilci katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, AB'nin geçmişte müzakereler sürecinde, Serbest Ticaret Anlaşmaları'nda Türkiye'nin de taraf olmasını önerdiğini belirterek, "O günkü yanlış düşünce, yanlış politika ve ya geleceği görememe sonucunda reddeden taraf biz olduk. Şimdi biz, AB Komisyonu'na ve AB üyesi ülkelere 'Arkadaş biz o gün yanlış yaptık, biz yanlıştan dönmek istiyoruz, bu Serbest Ticaret Anlaşmaları'na bizi de taraf edin' diyoruz " dedi. Hisarcıklıoğlu, Türkiye Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği’ne bundan tam 18 yıl önce, 1996 yılında adım attığını hatırlatarak, sürece ilişkin bilgi verdi. Gümrük Birliği’nin kapsamının, Ortaklık Konseyi kararıyla belirlendiğini belirten Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu:
“Gümrük Birliği, Türkiye-AB Ortaklık İlişkisinin bir aşamasıdır. Ankara Anlaşmasında tam üyeliğe kadar öngörülen, “Geçiş Dönemi”nin sonudur. ‘Nihai Aşama’dır. Ama maalesef çeşitli sebeplerle “nihai aşama” bir türlü nihayete erememiştir. Ve üyelik sürecinin bir aşaması olarak tasarlanan Gümrük Birliği, 20 yıla merdiven dayamıştır. AB ürün bazında oldukça yüksek standartlara sahip. Pazara giriş bu standartlar sebebiyle kolay olmuyor.
Sürecin başında, AB’nin bu özelliklerinden ötürü, Türk üreticisi ciddi bir endişe yaşadı. Yanarız, batarız diyen çok oldu. Ancak zaman içinde gördük ki, Gümrük Birliği’nin sağladığı yapısal değişim ve getirdiği yeni rekabet zihniyeti, Türkiye’nin dönüşümünde önemli bir rol oynadı. Gümrük Birliği, Türkiye’nin iktisadi dönüşümünde bir mihenk taşıdır. Türkiye’nin iktisadi gelişimi için 1980 sonrasında rahmetli Özal’ın imza attığı serbest piyasa reformlarından sonra önemli bir adımdır. AB ile Gümrük Birliği ilişkimiz; Sanayi üretimi yapısının çeşitlenmesinde, üretimde kalite ve sürekliliğin sağlanmasında, rekabet kurallarının tesisinde, rekabet edebilme gücünün artmasında, son derece önemli rol oynadı. Böylece, Türkiye ekonomisinin dünya ekonomisiyle entegrasyonu sağlandı. Gümrük Birliği ile Türkiye’nin sanayi ürünlerinde ciddi bir ihracat artışı gerçekleşti” dedi.
Okunma Sayısı : 1266