1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı, ülkemizde ve tüm dünyada emekçiler tarafından birlik, dayanışma ve haksızlıklarla mücadele günü olarak kutlanmaktadır. Ancak bu kutlamalar her sene artarak devam eden işsizlik sorununu ve emek sömürüsünü bir türlü sonlandıramamaktadır.

Ülkemizde TÜİK verilerine göre resmi işsiz sayısı 3 milyon 78 bin kişi olup, gerçek rakam bunun katbekat üstündedir. İş aramaktan vazgeçenler de hesaba katıldığında ülkemizde işsiz sayısı yaklaşık 10 milyon kişiye ulaşmaktadır.

 

TÜRK-İŞ mart ayı araştırması 2024 yılı mart ayı sonuçlarına göre ülkemizde dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 16 bin 793, yoksulluk sınırı ise 54 bin 700 liraya yükselmiştir. Nisan ayı sonunda açlık sınırı, 17 bin liralık asgari ücreti geçecek gibi görünmektedir.

 

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin verilerine göre 2023 yılında en az 1932 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetmiştir. “İş kazaları ve meslek hastalıkları kader değildir” düşüncesinden hareketle yeni iş cinayetlerine yol açmamak için iş sağlığı ve güvenliğinde zihniyet değişimine gidilmeli, önce insan ve işçi güvenliği anlayışı benimsenmelidir.

 

İş güvenliği ve işyeri hekimleri etik ve mesleki bağımsızlık çerçevesinde görevlerini yapmalı, toplumun her kesiminde güvenlik bilincinin ve güvenlik kültürünün oluşturulması için çaba gösterilmelidir. Sigortasız ve sendikasız çalıştırma önlenmeli, kayıt dışı ekonomi kayıt altına alınmalıdır.

 

Atanmayan öğretmenlerin ve yetersiz özlük hakları ile hayatlarını idame ettirmek zorunda kalan genç avukatların meydanlarda haklarını savunmaları ve hak ettikleri yaşam standardını talep etmelerinden rahatsız olan iktidar derhal bu ve benzeri sorunların üzerine eğilmeli ve çözüme yönelik adımlar atmalıdır. 

 

İşsizlik sorununun ortadan kalktığı, iş cinayetlerinin son bulduğu, yoksulluğun önlendiği, gelir dağılımındaki eşitsizliğin düzeltildiği ve tüm emekçi vatandaşlarımızın emeklerinin karşılıklarını alabildikleri güzel bir gelecek umuduyla, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutluyorum.