‘’Çocuklar okula aç gidiyor’’
2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi görüşmeleri sırasında yaptıkları her itirazın AK Parti eliyle çarpıtılmasına isyan eden İYİ Parti Milletvekili Selcan Taşçı, "Biz size açlık, sefalet, açlık sınırının altında asgari ücret diyoruz, siz millililk diyorsunuz. Tank Palet Fabrikasını satmak mı millilik? SEKA'yı, TEKEL'i, TÜPRAŞ'ı limanları, koyları satmak mı millilik" dedi. Taşçı bütçe hakkının bir demokrasi alameti olduğunu savunduğu konuşmasında, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin bu hakkın kullanılmasına imkan vermediğine dikkat çekti. İYİ partili isim "Bütçe hakkı kimse halktan vergi görünümlü haraç toplayamasın diye kullandırılır." dediği konuşmasına şöyle devam etti.
“Kimse, çocuk yoksulluğunun OECD ortalamasının 2 katı olduğu olduğu, 15-17 yaş arasında her 5 çocuktan birinin bu yüzden çalışmak zorunda kaldığı bir ülkede imtiyazlı bir sınıf oluşturamasın ve toplum “tasarruf” gerekçesiyle inim inim inletilirken, o imtiyazlı sınıfın vesikası haline gelen şirketlerin kimine 30, kimine 36 defa vergi muafiyeti getiremesin diye… Kimse, kendinden olmayanların kapısına davayla, icrayla, boğma teliyle dayanıp da, o imtiyazlı alanda bulunanlara ait 2 buçuk milyar vergi, 5 milyara yakın da ceza borcunu bir kalemde silemesin diye… Kimse, konu okullarda el kadar çocuklara bir öğün yemek vermek olunca, lavabolarına savun koymak, kapılarına güvenlik görevlisi koymak ve onları başta okullara musallat olan uyuşturucu olmak üzere türlü beladan korumak olunca, konu asgari ücret olunca, konu emekli maaşı olunca, konu kademeli emeklilik olunca, konu staj-çıraklık mağdurları olunca, konu Diyabet hastası çocukların sensörü olunca, konu gazilerimizin protez ve cihaz ihtiyaçları, konu mülakat mağduru öğretmenlerin atanması, engelli, rehber öğretmenlerin atanması, konu sosyal hizmet birimlerine psikolog atanması, konu okullara imam değil din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni görevlendirilmesi, konu öğrencilerin barınması olunca, taşınması olunca kaynak yok deyip de , 46 milyarı Çinli Trendyol’un cebine koyamasın diye, Çinli BYD’ye kıyak yapmak için 132 milyar gelirden vazgeçemesin diye… Kimse, bir sosyal devlette vatandaşları, çocukları SMA hastası aileler gibi, dilenciden beter hale düşürmesin diye…Kimse, dağıttığı sosyal yardım miktarı üzerinden yoksul sayısının artmasıyla övünemesin, bu utanmazlık yaşanmasın diye… Kimse, adı dışında hiçbir niteliği “üniversite” olmayan yüksek mahalle mekteplerine gençlerimize hayal pazarlamasın ve hayalleri yıkılmasın diye sonrasında milyonların. Planlı üretmek… Planlı tüketmek… Planlı hizmet vermek… Ve herkesin kamu hizmetine eşit koşullarda erişimini sağlayabilmek için kullanılır… Milletin vekillerinden oluşan Meclis’in, kamu gelir ve giderlerini “belirlemesiyle”, dayatmaya maruz kalmasıyla değil “belirlemesiyle” kullandırılır.” dedi.
‘’Meclis bütçe hakkını bile kullanamıyor’’
Selcan Taşcı konuşmasında Komisyon sürecinde milletvekillerinin itirazlarının dikkate alınmadığını ve milletin beklentileri doğrultusunda hiçbir değişiklik yapılmadığını ifade ederek, Bütçe görüşmelerinin şekil şartını yerine getirmekten öteye gidemediğini ve milletin bütçe hakkını kullanamadığını belirtti. Taşcı; “Temennim; Gelecek yıl ki görüşmelerin, bir şekil şartını yerine getirmenin ötesine geçilebilmesi… En önemlisi, kaynamayan her tencereyi kendi tenceremiz, ısınmayan her evi kendi evimiz, beslenemeyen, gelişmeyen her çocuğu kendi çocuğumuz, ödenemeyen her faturayı kendi faturamız, her emeği sömürüleni, hakkı yeneni kendi ailemizden bildiğimize dair bir güven duygusu oluşturmayı başarabilmemizdir toplumda.” dedi.
Okunma Sayısı : 134